Translation of "Vermemeliyiz" in English

Anlamadan hüküm vermemeliyiz.

We shouldn't jump to conclusions.

Buna izin vermemeliyiz.

We must not allow this.

Aldatmamıza izin vermemeliyiz.

We must not allow ourselves to be deceived.

Bunun olmasına izin vermemeliyiz.

We must not allow this to happen.

Paraya çok fazla önem vermemeliyiz.

We should not place too much emphasis on money.

Onun bizi durdurmasına izin vermemeliyiz.

We shouldn't let that stop us.

Onların ağımıza sızmasına izin vermemeliyiz.

We must not let them infiltrate our network.

Bu konuda asla taviz vermemeliyiz.

We must never compromise on this.

Aptal yerine konulmamıza izin vermemeliyiz.

We must not allow ourselves to be fooled.

Bu sorunların projeyi engellemesine izin vermemeliyiz.

We must not allow these problems to affect the project.

Bence Tom'un bunu yapmasına izin vermemeliyiz.

I think we shouldn't let Tom do that.

Sanırım Tom'dan haber alana kadar karar vermemeliyiz.

I think we shouldn't make a decision until we hear from Tom.

Sanırım Tom'un onu bir daha yapmasına izin vermemeliyiz.

I think we should never let Tom do that again.

Sanırım Tom'un bunu tek başına yapmasına izin vermemeliyiz.

I think we shouldn't let Tom do that by himself.