Translation of "Uçurtma" in English

0.003 sec.

Examples of using "Uçurtma" in a sentence and their english translations:

- Bir uçurtma uçuralım.
- Hadi uçurtma uçuralım.

- Let's fly kites.
- Let's fly a kite.

Uçurtma ağaçta sıkıştı.

The kite got caught in the tree.

Çocuklar uçurtma uçuruyorlardı.

The children were flying kites.

Uçurtma uçurmaya gidelim.

- Let's fly a kite.
- Let's go fly a kite.

Çocuklar uçurtma uçuruyorlar.

The children are flying kites.

Tom uçurtma yaptı.

Tom built a kite.

Uçurtma gökyüzünde gözden kayboldu.

The kite disappeared into the sky.

O bir uçurtma uçurdu.

He flew a kite.

Sana bir uçurtma aldım.

- I bought you a kite.
- I bought a kite for you.

Tom bir uçurtma uçuruyor.

Tom is flying a kite.

Tom bir uçurtma yaptı.

Tom made a kite.

- Minned; yeni bir uçurtma aldı.
- Minned; yeni bir uçurtma satın aldı.

Mennad bought a new kite.

Biri benim uçurtma ipimi kesti.

Someone has cut my kite string.

Bir uçurtma uçurmak tehlikeli olabilir.

Flying a kite can be dangerous.

Pazar günü plajda uçurtma uçuruyorduk.

On Sunday we were on the beach flying a kite.

Tom oğluyla bir uçurtma uçurdu.

Tom flew a kite with his son.

Kendime bir uçurtma satın aldım.

I bought myself a kite.

O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.

He flew a kite with his son.

Tom bana bir uçurtma satın aldı.

Tom bought me a kite.

En son ne zaman uçurtma uçurdun.

When was the last time you flew a kite?

Parkta uçurtma uçuran bazı çocuklar gördüm.

I saw some boys flying kites in the park.

Sahaya gidelim ve uçurtma uçuralım, ne dersin?

Let's go to the field and fly kites, what do you say?

Her yıl Hamamatsu'nun bir uçurtma festivali var.

Each year Hamamatsu has a kite festival.

Bir uçurtma yapmak için neye ihtiyacın var?

What do you need to make a kite?

- Neden bir uçurtma uçurmaya gitmiyorsun?
- Yürü git işine.
- Çek arabanı.
- Senin başka işin yok mu?

Why don't you go fly a kite?