Translation of "Telefonunuzu" in English

- Telefonunuzu kullanmam gerekiyor.
- Telefonunuzu kullanmalıyım.

I need to use your phone.

Telefonunuzu kullanabilir miyim?

- May I use your phone?
- Can I use your phone?

Telefonunuzu kullanabilir miyim? - Elbette

"May I use your telephone?" "By all means."

Telefonunuzu kullanabilir miyim, lütfen?

Can I use your telephone, please?

Telefonunuzu ne sıklıkla kullanıyorsunuz?

How often do you use your telephone?

Lütfen cep telefonunuzu kapatın.

Turn off your cell phone, please.

Telefonunuzu ödünç alabilir miyim?

Could I borrow your phone?

- Telefonunu bekledik.
- Telefonunuzu bekledik.

We awaited your telephone call.

Telefonunuzu kullanabilir miyim lütfen?

May I use your phone, please?

Kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?

you couldn't bring your camera or phone?

Affedersiniz, ama telefonunuzu kullanabilir miyim?

Excuse me, but might I use the phone?

Affedersiniz fakat telefonunuzu kullanabilir miyim?

Excuse me, but may I use your telephone?

Affedersiniz, Joe, telefonunuzu kullanabilir miyim?

Excuse me, Joe, can I use your phone?

Telefonunuzu kullanmamız gerekir. Acil bir durum.

We need to use your phone, it's an emergency.

Lütfen adresinizi ve ev telefonunuzu yazınız.

Please write down your address and landline number.

Telefonunuzu kullanmama izin verir misiniz, lütfen?

Will you let me use your telephone, please?

Akıllı telefonunuzu hangi sıklıkla kontrol ediyorsunuz?

How often do you check your smartphone?

Çantanızı ve cep telefonunuzu bana verin.

Give me your purse and your cellphone.

Her 30 saniyede telefonunuzu kontrol etmeyi durdurur musunuz?

Could you stop checking your phone every 30 seconds?

"Telefonunuzu kullanmamın bir sakıncası var mı?" "Hayır, lütfen devam edin."

"Do you mind if I use your phone?" "No, please go ahead."

- Telefonunu kullansam olur mu?
- Telefonunu kullanmamda sakınca var mı?
- Sakıncası yoksa telefonunuzu kullanabilir miyim?

Is it OK if I use your phone?