Translation of "Telefonunu" in English

Telefonunu unutma.

Don't forget your phone.

Telefonunu kullanacağım.

I'm going to use your phone.

Telefonunu dene.

Try your phone.

Telefonunu götürüyorum.

I'm taking away your phone.

Telefonunu düşürdün.

You dropped your phone.

Telefonunu kaybetti.

He lost his phone.

- Tom telefonunu temizledi.
- Tom telefonunu dezenfekte etti.

Tom cleaned his phone.

Telefonunu kullanabilir miyim?

Might I use your phone?

Telefonunu şarj et.

Charge your phone.

Bana telefonunu ver.

Give me your phone.

Tom telefonunu çıkardı.

Tom pulled out his phone.

Emily telefonunu kırdı.

Emily broke her phone.

Cep telefonunu kapatmalısın.

You should turn off your cell phone.

Tom telefonunu kaybetti.

Tom lost his phone.

Tom telefonunu kapattı.

Tom turned off his phone.

Cep telefonunu kapat.

Turn off your cellphone.

Telefonunu kime verdin?

Who did you give your phone to?

Sami telefonunu kapattı.

- Sami turned off his phone.
- Sami turned his phone off.

Bana telefonunu gösterdi.

- He showed me his phone.
- She showed me her phone.

- Mary telefonunu arabada unuttu.
- Mary telefonunu arabada bıraktı.

Mary left her phone in her car.

- Telefonunu ödünç alabilir miyim?
- Araç telefonunu ödünç alabilir miyim?

Can I borrow your phone?

Eğer telefonunu ortalığa çıkarırsan,

If you're going to flass your phone around,

Bu cep telefonunu severim.

I love this mobile phone.

Cep telefonunu kontrol ediyor.

She's checking her cellphone.

Onun cep telefonunu aradı.

He called her mobile.

Telefonunu kullanabilir miyim, lütfen?

- May I use your phone?
- Could I please use your phone?
- Could I use your phone?
- Can I use your phone, please?
- May I use your phone, please?

Tom'un telefonunu gördün mü?

Have you seen Tom's phone?

Tom cep telefonunu çıkardı.

Tom pulled out his cellphone.

Tom telefonunu cebine koydu.

Tom put his phone in his pocket.

Tom cep telefonunu yanıtladı.

Tom answered his cell phone.

Tom telefonunu ortadan kaldırdı.

- Tom put his phone away.
- Tom put his cell phone away.

Onun cep telefonunu aradım.

He called her cell phone.

Tom telefonunu kulağına bastırdı.

Tom had his phone pressed to his ear.

Tom Mary'ye telefonunu uzattı.

Tom handed Mary his phone.

Bana cep telefonunu ver.

Give me your cell phone.

Senin telefonunu kullanabilir miyim?

- May I use your telephone?
- Can I use your phone?

Telefonunu ne sıklıkta kullanırsın?

How often do you use your phone?

Tom cep telefonunu kaldırdı.

Tom put his cell phone away.

Tom cep telefonunu yanıtlamıyor.

Tom isn't answering his mobile.

Dan telefonunu havuza fırlattı.

Dan threw his phone into the swimming pool.

Lütfen cep telefonunu kapat.

Please turn off your cellphone.

- Telefonunu bekledik.
- Telefonunuzu bekledik.

We awaited your telephone call.

Tom telefonunu arabasında bıraktı.

Tom left his phone in his car.

Fadıl, Leyla'nın telefonunu kullandı.

Fadil used Layla's phone.

Tom Mary'nin telefonunu kullandı.

Tom used Mary's phone.

Mary telefonunu çantasından çıkardı.

Mary got her phone out of her purse.

Tom birden telefonunu çıkardı.

Tom whipped out his phone.

Tom akıllı telefonunu çıkardı.

Tom whipped out his smartphone.

Tom cep telefonunu arıyor.

Tom is looking for his cellphone.

Tom telefonunu evde bıraktı.

Tom left his phone at home.

Tom bana telefonunu gösterdi.

Tom showed me his phone.

Tom telefonunu suya düşürdü.

Tom dropped his phone in the water.

Sami telefonunu Leyla'ya vermedi.

Sami didn't give his phone to Layla.

Sami, Leyla'nın telefonunu engelleyemedi.

Sami couldn't block Layla's phone.

Sami telefonunu kontrol ediyor.

Sami is checking his phone.

Yeni akıllı telefonunu kırdı.

He broke his new smartphone.

Telefonunu kaldır, öğretmen geliyor.

Put your phone away. The teacher's coming.

Senin telefonunu ödünç alabilir miyim?

- Could I borrow your phone?
- May I borrow your phone?
- Can I borrow your phone?

O cep telefonunu kontrol ediyor.

He's checking his cellphone.

O, cep telefonunu hep kaybediyor.

He's always losing his mobile.

Cep telefonunu şarj etmeyi unutma.

Don't forget to charge your cell phone.

Telefonunu bir saniye kullanabilir miyim?

Can I use your phone for a sec?

Tom Mary'ye cep telefonunu verdi.

Tom handed Mary his cell phone.

Tom yeni telefonunu Mary'ye gösterdi.

Tom showed Mary his new phone.

Tom yeni cep telefonunu gösterdi.

Tom showed off his new cellphone.

Sen cep telefonunu masadan aldın.

You took the cellphone from the table.

Cep telefonunu tekrar kullanabilir miyim?

May I use your cell phone again?

Mary telefonunu henüz internete bağlamadı.

Mary hasn't connected her phone to the Internet yet.

Tom yine telefonunu kontrol etti.

Tom checked his phone again.

Tom cep telefonunu masasına koydu.

Tom put his cell phone on his desk.

Cep telefonunu ödünç alabilir miyim?

Can I borrow your mobile phone?

Tom Mary'nin telefonunu havuza attı.

Tom threw Mary's phone into the pool.

Tom Mary'nin cep telefonunu kullandı.

Tom used Mary's cellphone.

Polisi aramak için telefonunu kullanmalıyım.

I need to use your phone to call the police.

Ambulans çağırmak için telefonunu kullanmalıyım.

I need to use your phone to call an ambulance.

Tom cep telefonunu Mary'ye verdi.

Tom handed his cellphone to Mary.

Tom, Mary'nin telefonunu yerde buldu.

Tom found Mary's phone on the floor.

Tom yeni akıllı telefonunu düşürdü.

Tom dropped his new smartphone.

Tom yeni akıllı telefonunu kırdı.

Tom broke his new smartphone.

Tom telefonunu Mary'nin arabasında bıraktı.

Tom left his phone in Mary's car.

O, Tom'un telefonunu çalan adam.

That's the guy who stole Tom's phone.

Mary telefonunu sürekli kontrol ediyordu.

- Mary was constantly checking her phone.
- Mary constantly checks her phone.

Telefonunu kaldır ve beni dinle.

- Put your phone away and listen to me.
- Put your phone away and listen to me!

Tom cep telefonunu sessize aldı.

Tom muted his cell phone.

Tom telefonunu çıkardı ve Mary'yi aradı.

Tom took out his phone and called Mary.

Bugün cep telefonunu ödünç alabilir miyim?

Can I borrow your cell phone today?

Mike, senin telefonunu ödünç alabilir miyim?

Mike, can I borrow your phone?

Ne yaparsan yap, yeni telefonunu düşürme.

Whatever you do, don't drop your new phone.

Biz Tom'un cep telefonunu aramayı denedik.

We've tried calling Tom's cell phone.

Tom cep telefonunu çıkarıp yardım çağırdı.

Tom took out his cell phone and called for help.

Bu sabah Tom'un telefonunu ödünç aldım.

I borrowed Tom's phone this morning.