Translation of "Ted" in English

Örneğin TED,

By TED,

üstelik TED sahnesinde,

you know, on the TED stage,

- Ted trompet çalmayı sever.
- Ted trompet çalmayı seviyor

Ted likes playing the trumpet.

Bu tarz TED konuşmalarında,

in these kind of TED Talks,

Ted İngilizce öğretmekte yetersiz.

Ted doesn't have the competence to teach English.

Ted, karısı Elizabeth'i seviyor.

Ted loves his wife Elizabeth.

Bir TED konferansı, bir performans

a TED conference, performance,

Ona ayısını Ted olarak çağırdı.

She called her bear Ted.

Ted saatleri tamir etmede iyidir.

Ted is good at repairing watches.

Bu TED konuşmasını dinledin mi?

Have you listened to this TED talk?

Ona arkadaşları tarafından Ted denilirdi.

He was called Ted by his friends.

Ted Cruz başkanlık yarışından çıktı.

Ted Cruz dropped out of the presidential race.

Sence Ted hangi üniversiteye gidecek?

Which university do you think Ted will go to?

Tom bir TED konuşması dinliyor.

Tom is listening to a TED talk.

Tom bir TED konuşması yaptı.

Tom gave a TED talk.

TED'i TED yapan şey de bu,

That's what makes TED what it is.

Ted onu uzun bir süre bekledi.

Ted waited for her for a long time.

Ted komünistler için oy vermek istedi.

Ted wanted to vote for the communists.

Birileri size 'anlat bakalım TED toplantısı nasıldı?'

someone will go, "So how was that TED thing?"

Bu sebepten dünyanın en ünlü TED konuşmacıları

That's why the most famous TED speakers in the world

Ve TED sahnesine geldiğin için de, Leland.

and thank you for coming to the TED stage, Leland.

ES: Peki Cohh, acaba buradaki TED seyircisiyle

ES: So Cohh, can you share with the TED audience here --

Ted beni aradığında, ev ödevimi henüz bitirmiştim.

I had just finished my homework when Ted phoned me.

Benim ayrıca bir TED konuşması yapmam gerekebilir tabii.

in order to really do this subject of meditation justice.

Ted mezuniyetten sonra yurt dışına gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Ted is looking forward to going abroad after graduation.

Eğer Ted burada olsa, odayı temizlememize yardım eder.

If Ted were here, he could help us clean our room.

Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.

Uncle Ted took us to the zoo in order to show us the pandas.