Translation of "çalmayı" in English

Cüzdanını çalmayı düşünüyor.

in order to fund your next cool startup.

Gitar çalmayı biliyor.

She knows how to play the guitar.

Chopin çalmayı severim.

I love playing Chopin.

Gitarımı çalmayı severim.

- I love playing my guitar.
- I love to play my guitar.

Klarnet çalmayı öğreniyorum.

I'm learning to play the clarinet.

Cümlelerimi çalmayı bırak.

Stop stealing my sentences.

Telefon, çalmayı durdurmadı.

The telephone didn't stop ringing.

Caz çalmayı severdim.

I used to love to play jazz.

Piyano çalmayı seviyorum.

I like playing the piano.

Banjo çalmayı severim.

I love playing the banjo.

Piyano çalmayı severim.

I enjoy playing the piano.

Piyano çalmayı bilmiyorum.

I don't know how to play the piano.

Trompet çalmayı öğreniyorum.

I'm learning how to play the trumpet.

- Ted trompet çalmayı sever.
- Ted trompet çalmayı seviyor

Ted likes playing the trumpet.

- Piyanoyu çalmayı seviyor musun?
- Piyano çalmayı seviyor musun?

- Do you like to play the piano?
- Do you like playing the piano?

Trompet çalmayı deneyecek misiniz?

Will you try to play the trumpet?

Gitar çalmayı gerçekten sever.

- He is very fond of playing the guitar.
- He really likes playing the guitar.

Bu ölçeği çalmayı deneyin.

Try playing this scale.

Çocuklar davul çalmayı severler.

Children like to beat drums.

Ben gitar çalmayı bıraktım.

I quit playing the guitar.

Babam gitar çalmayı sever.

My father loves to play the guitar.

O ıslık çalmayı bilir.

He knows how to whistle.

Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.

- I am learning to play the guitar now.
- I'm learning to play the guitar now.

Telefon zil çalmayı durdurdu.

The phone stopped ringing.

Tom piyano çalmayı durdurdu.

Tom has stopped playing the piano.

Koto çalmayı çok sever.

She likes to play the koto very much.

Islık çalmayı biliyor musun?

Do you know how to whistle?

Gitar çalmayı öğrendin mi?

Have you learned to play the guitar?

Tom piyano çalmayı öğreniyor.

Tom is learning to play the piano.

Piyano çalmayı bırakmanı istemiyorum.

I don't want you to quit playing the piano.

O gitar çalmayı bilir.

She can play the guitar.

Kendime gitar çalmayı öğretiyorum.

I'm teaching myself to play the guitar.

Tom piyano çalmayı seviyor.

Tom loves playing the piano.

Piyano çalmayı biliyor mu?

Does she know how to play the piano?

Tom gitar çalmayı öğreniyor.

Tom is learning how to play the guitar.

Tom davul çalmayı seviyor.

Tom likes to play the drums.

Gitar çalmayı öğrenmek istiyorum.

- I want to learn how to play the guitar.
- I want to learn to play the guitar.

Tom davul çalmayı durdurdu.

Tom stopped drumming.

Bir enstrüman çalmayı öğrenmelisin.

You should learn to play an instrument.

Jim davul çalmayı seviyor.

Jim likes to play the drum.

Aynştayn keman çalmayı seviyordu.

Einstein liked to play the violin.

Einstein keman çalmayı severdi.

Einstein loved playing the violin.

Keman çalmayı nasıl öğrendin?

How did you learn how to play the violin?

O, kapıyı çalmayı denedi.

He tried knocking at the door.

Einstein, keman çalmayı severdi.

Einstein enjoyed playing the violin.

Tom'la çalgı çalmayı seviyorum.

I love playing music with Tom.

Tom'la müzik çalmayı sevmiyorum.

I don't like playing music with Tom.

Flüt çalmayı öğrenmek istiyorum.

I want to learn to play the flute.

Tom'a gitar çalmayı öğretiyorum.

I've been teaching Tom how to play the guitar.

Öğrencilerden bazıları gitar çalmayı severler.

Some of the students like to play the guitar.

Sana piyano çalmayı kim öğretti?

- Who taught you to play the piano?
- Who taught you how to play the piano?

Gitar çalmayı kendi kendime öğrendim.

I've taught myself to play the guitar.

Ben bas gitar çalmayı bırakıyorum.

I quit playing the bass guitar.

Gitar çalmayı öğrenmek ister misin?

Do you want to learn to play guitar?

Tom bana gitar çalmayı öğretiyor.

- Tom taught me how to play the guitar.
- Tom has been teaching me how to play the guitar.

Tom gerçekten gitar çalmayı seviyor.

Tom really likes playing the guitar.

Tom piyano çalmayı biliyor mu?

- Does Tom know how to play the piano?
- Can Tom play the piano?

Tom'un akordeon çalmayı bildiğini unuttum.

- I forgot Tom knew how to play the accordion.
- I forgot that Tom knew how to play the accordion.

Tom'un arabasını çalmayı öneren sensin.

You're the one who suggested stealing Tom's car.

Tom kendisine piyano çalmayı öğretiyor.

Tom is teaching himself to play the piano.

Tom trompet çalmayı öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn how to play the trumpet.

On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

I learned to play guitar when I was ten years old.

Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.

I can't believe you quit playing harp.

Kaç tane enstrüman çalmayı biliyorsun?

How many instruments do you know how to play?

Çalmayı öğrendiğin ilk enstrüman neydi?

What was the first instrument you learned to play?

Bana gitar çalmayı öğreten Tom'du.

- It was Tom who taught me how to play the guitar.
- Tom was the one who taught me how to play the guitar.

10 yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.

I learned to play the guitar when I was ten.

Sanırım obua çalmayı öğrenmem imkansızdır.

I guess it's impossible for me to learn how to play the oboe.

Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.

I've made up my mind to learn how to play the harp.

Tom kesinlikle gitar çalmayı biliyor.

Tom sure knows how to play the guitar.

Tom'a mandolin çalmayı öğreten bendim.

I was the one who taught Tom how to play the mandolin.

Tom Boston'da gitar çalmayı öğrendi.

Tom learned how to play the guitar in Boston.

Tom parkta gitarını çalmayı seviyor.

Tom likes playing his guitar in the park.

Ben kendime piyano çalmayı öğretiyorum.

I'm teaching myself to play the piano.

Piyano çalmayı öğrenmek ister misin?

Would you like to learn to play the piano?

Sana gitar çalmayı kim öğretti?

Who taught you how to play the guitar?

Tom'un saksafon çalmayı bildiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom knows how to play the saxophone.
- I don't think that Tom knows how to play the saxophone.

Tom trompet çalmayı öğrenmek istemiyor.

Tom doesn't want to learn how to play the trumpet.

Tom trompet çalmayı öğrenmek istemedi.

Tom didn't want to learn how to play the trumpet.

Tom gitar çalmayı bilmediğini söyledi.

- Tom said he didn't know how to play the guitar.
- Tom said that he didn't know how to play the guitar.

Piyano çalmayı öğrenmek ister misiniz?

Would you like to learn how to play the piano?

Tom flüt çalmayı da sever.

Tom also likes to play the flute.

Tom ksilofon çalmayı öğrenmek istiyor.

Tom wants to learn how to play the xylophone.

Tom kendine piyano çalmayı öğretti.

Tom taught himself to play the piano.

- Lütfen benden bir şeyler çalmayı bırakın.
- Lütfen benden bir şeyler çalmayı bırak.

Please stop stealing things from me.

Roger Miller gitar ve keman çalmayı öğrendi. Çok daha sonra, davul çalmayı öğrendi.

Roger Miller learned to play the guitar and the violin. Much later, he learned to play the drums.

- Şarkı söylemek yerine keman çalmayı tercih etti.
- Keman çalmayı şarkı söylemeye tercih etti.

He preferred playing the violin to singing.

Ben bir flüt solo çalmayı düşünüyorum.

I plan to play a flute solo.

Her zaman obua çalmayı öğrenmek istedim.

I've always wanted to learn to play the oboe.

O şarkıyı gitarında çalmayı denedin mi?

Did you try playing that song on your guitar?