Translation of "Tarzına" in English

0.004 sec.

Examples of using "Tarzına" in a sentence and their english translations:

Yeni yaşam tarzına alıştı.

He got accustomed to the new way of living.

Bu yaşam tarzına alışkınım.

I am accustoming to this life style.

Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.

She soon adjusted to his way of life.

Onun davranma tarzına katlanabiliyor musun?

- Can you stand his deeds?
- Can you put up with the way he behaves?

Onun soru sorma tarzına alışkınım.

- I am familiar with the way he asks questions.
- I'm familiar with the way he asks questions.

Herkesin tepki verme tarzına inanamıyorum.

I can't believe the way everyone is reacting.

Sami o hayat tarzına dönmeyecek.

Sami will not return to that lifestyle.

Sami o yaşam tarzına alıştı.

Sami got used to that lifestyle.

O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.

She has a healthy lifestyle.

Son zamanlarda onun konuşma tarzına alıştım.

I have recently become accustomed to his way of speaking.

Tom işlerin burada olma tarzına alışıyor.

Tom is getting used to the way things are here.

Ben her zaman onun kızlarla konuşma tarzına şaşırırım.

I'm always surprised at the way he talks to girls.

Mary dengeli bir yaşam tarzına sahip olmak istiyor.

Mary wants to have a balanced lifestyle.

Tom hâlâ burada şeylerin çalışma tarzına alışkın değil.

Tom still isn't used to the way things work here.

O eli ağzının üzerinde okul kızlarının yapma tarzına güldü.

She laughed the way schoolgirls do, with her hand over her mouth.

Tom'un şarkı söyleme tarzına katlanamayan tek kişi ben değilim.

I'm not the only one who can't stand the way Tom sings.

Hayatını kendi tarzına göre yaşa, diğerlerinin talimatlarına göre değil.

Live your life your way, not according to the instructions of others.

Başarılarının sırrı, 7/24'lük bir var oluş tarzına geçmelerinde saklı.

The secret to their success is switching to a 24-7 existence.

- Onun soru sorma biçimine ben alışığım.
- Onun soru sorma tarzına aşinayım.

- I am familiar with the way he asks questions.
- I'm familiar with the way he asks questions.

Mary çok para kazanır ve göz alıcı bir yaşam tarzına sahiptir.

Mary earns a lot of money and has a glamorous lifestyle.

Yine de, Mujica bu kadar basit bir hayat tarzına sahipken, ülkesi ekonomik olarak büyüdü.

Nonetheless, while Mujica had this simple lifestyle, his country grew economically,