Translation of "Taşımıyor" in English

0.006 sec.

Examples of using "Taşımıyor" in a sentence and their english translations:

Tom şemsiye taşımıyor.

Tom isn't carrying an umbrella.

Tom bir evrak çantası taşımıyor.

Tom isn't carrying a briefcase.

Bu kamyon insanların düşündüğü şeyi taşımıyor.

That truck is not transporting what people think.

Eğer şarkı sözlerine bakarsan, çok anlam taşımıyor.

If you look at the lyrics, they don't really mean much.

Onun dudaklarından kaçan sözler hiçbir anlam taşımıyor.

The words escaping his lips bear no meaning.

- Bu mektubun imzası yok.
- Bu mektup imza taşımıyor.

This letter bears no signature.

Herhangi bir şekilde teşhis niteliği taşımıyor, özellikle de bu aşamada.

it is not in any way a diagnosis, especially at this stage.

- Bu benim için bir anlam ifade etmiyor.
- Bu benim için bir anlam taşımıyor.
- Bu benim için çok saçma.
- Bu benim için mantıklı değil.

- This doesn't make sense to me.
- This makes no sense to me.
- It makes no sense to me.