Translation of "Imza" in English

0.009 sec.

Examples of using "Imza" in a sentence and their english translations:

imza attı

For Djibouti

İmza sahteydi.

The signature was forged.

Nereye imza atacağım?

Where do I sign?

Buraya sadece imza atacaksınız.

All you have to do is sign your name here.

Sözleşmede hiçbir imza yoktu.

There was no signature on the contract.

Tom imza parası aldı.

Tom got a signing bonus.

Hâlihazırda bir başarıya imza attım.

I have a major accomplishment under my belt.

Bu bir imza gerektiriyor mu?

Did this require a signature?

İstersen sana bir imza verebilirim.

I can give you an autograph if you want.

Lütfen bu satıra imza at.

Please sign on this line.

Ben bir imza alabilir miyim?

May I have a signature?

- İmzalamayı unutma.
- İmza atmayı unutma.

Don't forget to sign your name.

Sözüm bir imza kadar iyidir.

My word is as good as a signature.

Meksika, Cenevre Sözleşmesi'nde imza sahibi mi?

Is Mexico a signatory to the Geneva Convention?

Tam buraya imza atar mısın, lütfen?

Could you just sign right here, please?

Tom bir şey için imza attı.

Tom signed for something.

Ekibimiz büyük bir başarıya imza attı.

Our team accomplished a great success.

Araştırmacılar büyük bir keşfe imza attı.

The researchers made a dramatic discovery.

- Bu çizginin üstünü imzalayın.
- Bu satırın üstüne imza atınız.
- Bu satırın üstüne imza atın.

Sign above this line.

Sosyal herhangi bir mukaveleye asla imza atmadım.

I have never signed a social contract.

Tom takımı adına üç gole imza attı.

Tom scored three goals for his team.

Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.

Tom was signing autographs in front of the theater.

- Bu mektubun imzası yok.
- Bu mektup imza taşımıyor.

This letter bears no signature.

Bana bir imza vermenizin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.

I wonder if you'd mind giving me an autograph.

Efendim, ben sizin büyük bir hayranınızım. Bana bir imza verebilir misiniz?

Sir, I'm a great fan of yours. Could I have your autograph?

- Anlaşmayı cebren imzaladı.
- Anlaşmaya isteği dışında imza attırıldı.
- Anlaşma ona rızası dışında imzalattırıldı.

He was made to sign the contract against his will.

Bu tarihi binanın yıkımını önlemek için üç binin oldukça üzerinde kişi imza attı.

Well over three thousand people signed to prevent the demolition of this historic building.

- Tom elleriyle iyidir ve çok sayıda ilginç şeyler yaptı.
- Tom ellerini iyi kullanıyor. Birçok ilginç şey yaptı.
- Tom'un el becerisi iyi. Birçok ilginç şeye imza attı.

Tom is good with his hands and has built many interesting things.