Translation of "Tırmanma" in English

Duvara tırmanma.

- Don't climb up the wall.
- Don't climb the wall.

Buna tırmanma!

Don't climb on this!

Ona tırmanma planımızdan vazgeçelim.

Let's give up our plan to climb it.

Bir ağaca tırmanma denemesi yaptık.

We made an attempt to climb up a tree.

Fuji Dağına tırmanma planlarından vazgeçtiler.

They gave up their plan to climb Mt. Fuji.

Tom bir tırmanma botu giydi.

Tom put on some climbing boots.

Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.

Tom is attempting to climb the rock.

Onlar tırmanma spor salonunda oynadı.

They played in the climbing gym.

Halatla tırmanma mı, kaya tırmanışı mı?

The rope climb? Or the rock climb?

Uydurma bir tırmanma çengeline benzedi. Pekâlâ.

It's a little bit like an improvised grappling hook. Okay.

Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.

Those shoes won't do for climbing.

Tom, ormanda tırmanma merdiveninde arkadaşlarıyla oynuyor.

Tom is playing on the jungle gym with his friends.

Birçok hobilerim var, örneğin balıkçılık ve tırmanma.

I have many hobbies - fishing and climbing, for example.

Bu spor salonunun bir tırmanma duvarı var.

This gym has a climbing wall.

Tom bir dağ tırmanma kazasında hayatını kaybetti.

Tom lost his life in a mountain climbing accident.