Translation of "Düşüncesini" in English

0.003 sec.

Examples of using "Düşüncesini" in a sentence and their english translations:

Yöneticisinin düşüncesini reddetti.

He objected to the opinion of his manager.

Sami düşüncesini değiştirmedi.

Sami has not changed his mind.

- Tom'un düşüncesini değiştireceğini umuyorum.
- Umarım Tom düşüncesini değiştirir.

I hope Tom changes his mind.

Tom düşüncesini kendine sakladı.

Tom kept his opinion to himself.

Tom düşüncesini dile getirdi.

- Tom spoke.
- Tom spoke up.

Tom muhtemelen düşüncesini değiştirmeyecek.

- Tom will probably not change his opinion.
- Tom probably won't change his opinion.
- Tom won't likely change his opinion.

O soruyla ilgili düşüncesini vermedi.

He did not give his opinion on that question.

Tom'un düşüncesini değiştirmesini gerçekten bekleyemezsin.

You can't really expect Tom to change his mind.

Onların bizsiz gitme düşüncesini sevmiyorum.

I don't like the idea of them going without us.

O sık sık düşüncesini değiştirir.

He often changes his mind.

"Savaş çıkacak" düşüncesini ortaya attılar.

They put forward the idea that "a war will break out."

Hala Tom'un düşüncesini dinlemek istiyorum.

I still want to hear Tom's opinion.

Boş yere onun düşüncesini değiştirmeye çalıştık.

We tried in vain to make him change his mind.

Sami'nin ölümü, Leyla'nın her düşüncesini tüketiyordu.

Sami's death was consuming Layla's every thought.

Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.

The author states his opinion supporting it with academic research.

- Mary neden fikrini değiştirdi?
- Mary düşüncesini neden değiştirdi?

Why did Mary change her mind?

- Tom kendi düşüncesini değiştirmeyi reddetti.
- Tom fikrini değiştirmeyi reddetti.

Tom refused to change his mind.

Hala düşüncesini beyan etmeden önce, Tom'un da fikrini duymak istiyorum.

I would still like to hear Tom's opinion before coming to a conclusion.

Herkesin kendi düşüncesini söyleme hakkı vardır. Bununla birlikte, bazen o fikrin ne olduğunu kimseye söylememek daha iyidir.

Everybody has a right to his own opinion. However, sometimes it's better not to tell anybody what that opinion is.