Translation of "Sevmedi" in English

Tom, sandviçini sevmedi.

Tom didn't like his sandwich.

Tom yeri sevmedi.

Tom didn't like the place.

Tom Boston'u sevmedi.

Tom wouldn't like Boston.

Tom onu sevmedi.

Tom didn't like that.

Tom ödevi sevmedi.

Tom didn't like homework.

Tom onları sevmedi.

Tom didn't like them.

Kimse çorbayı sevmedi.

Nobody liked the soup.

Tom durumu sevmedi.

Tom didn't like the situation.

Tom lezzeti sevmedi.

Tom didn't like the taste.

Onlar seni sevmedi.

They didn't like you.

Onlar onu sevmedi.

They didn't like him.

Tom planı sevmedi.

Tom didn't like the plan.

Tom okulu sevmedi.

- Tom doesn't like school.
- Tom didn't like school.

Sami bunu sevmedi.

Sami didn't like it.

Tom Avustralya'yı sevmedi.

- Tom didn't like Australia.
- That's why I didn't like Australia.

Tom pikniği sevmedi.

Tom didn't like the picnic.

Onun konuşma tarzını sevmedi.

He did not like her manner of speech.

Hiç kimse onu sevmedi.

Nobody has ever loved him.

Tom okulu hiç sevmedi.

Tom never liked school.

Tom bu filmi sevmedi.

Tom wouldn't like this movie.

Tom asla beni sevmedi.

Tom never did love me.

Tom başlangıçta Mary'yi sevmedi.

Tom didn't like Mary at first.

Annem beni hiç sevmedi.

My mother never liked me.

Tom asla seni sevmedi.

Tom never loved you.

Tom beni hiç sevmedi.

Tom never liked me.

Onlar neden onu sevmedi?

Why did they dislike him?

Dan, Linda'yı bile sevmedi.

Dan didn't even love Linda.

Tom onu çok sevmedi.

- Tom didn't much like it.
- Tom didn't like it much.

Tom, Mary'yi sevmedi bile.

Tom didn't even love Mary.

Marie o oyunu sevmedi.

Marie didn't like that game.

Tom asla Mary'yi sevmedi.

Tom never did like Mary.

Tom, Mary'nin ailesini sevmedi.

Tom didn't like Mary's parents.

Tom balığa gitmeyi hiç sevmedi.

Tom never liked to go fishing.

Tom asla seni çok sevmedi.

Tom never did like you very much.

Tom Fransızca dersini çok sevmedi.

Tom didn't like French class very much.

Tom asla Mary'yi çok sevmedi.

Tom never liked Mary very much.

Toplantıdaki bazı insanlar teklifimi sevmedi.

Some people at the meeting didn't like my proposal.

Tom beni gerçekten hiç sevmedi.

Tom never really liked me.

O bunu çok fazla sevmedi.

He didn't like that very much.

- Tom plandan hoşlanmadı.
- Tom planı sevmedi.

Tom didn't like the plan.

Tom asla işleri yapma tarzımı sevmedi.

Tom never liked the way I did things.

Tom ortaokula girinceye kadar okulu sevmedi.

Tom didn't like school until he entered junior high school.

- Tom partiden hoşlanmadı.
- Tom partiyi sevmedi.

Tom didn't like the party.

Tom Mary'nin ona davranma tarzını çok sevmedi.

Tom didn't much like the way Mary treated him.

Mary onu görmezden geldiğinde Tom bunu sevmedi.

Tom didn't like it when Mary ignored him.

O onu sevdi ama o onu sevmedi.

He loved her, but she didn't love him.

Tom, Mary'nin John'la birlikte çıkması fikrini sevmedi.

Tom didn't like the idea of Mary going out with John.

- Tom Mary'yi çok sevmedi.
- Tom, Mary'yi pek sevmedi.
- Tom Mary'den pek hoşlanmadı.
- Tom, Mary'yi pek beğenmedi.

Tom didn't like Mary much.

Dürüst bir adamdı kimse sevmedi herkes itip kaktı

He was an honest man and nobody loved everyone

Erkek kardeşim onunla ilk tanıştığından beri onu sevmedi.

My brother didn't like her from the first time he met her.

Hiç kimse Başkan Buchanan'ın Kongreye gönderdiği mesajı sevmedi.

No one liked President Buchanan's message to Congress.

Tom Mary'yi sevdi fakat o onu tekrar sevmedi.

Tom loved Mary, but she didn't love him back.

- Tom Mary'yi çok sevmedi.
- Tom Mary'yi çok fazla sevmiyordu.
- Tom, Mary'yi pek sevmedi.
- Tom Mary'den pek hoşlanmadı.
- Tom, Mary'yi pek beğenmedi.

- Tom didn't like Mary very much.
- Tom didn't like Mary much.

O buraya taşındığında bu şehri sevmedi ama şimdi ona alıştı.

She didn't like this city when she moved here, but she has gotten used to it now.

Kimse beni sevmiyor, hiç kimse beni sevmedi, çünkü ben güzel değilim.

Nobody likes me. I have never been liked by anybody, because I am not beautiful.