Translation of "Boston'u" in English

Boston'u seveceksin.

- You're going to love Boston.
- You'll love Boston.

Boston'u severdin.

You used to love Boston.

Boston'u özlüyorum.

I miss Boston.

Boston'u düşünüyordum.

I was thinking about Boston.

Boston'u severdim.

I used to like Boston.

Boston'u özleyeceğim.

I'm going to miss Boston.

Boston'u seviyorum.

I love Boston.

Boston'u arıyorum.

I'm calling Boston.

Boston'u sevmiyorum.

I don't like Boston.

Boston'u biliyorum.

I know Boston.

Boston'u sevmedim.

I didn't like Boston.

Boston'u sevdim.

I liked Boston.

Boston'u özledim.

I've missed Boston.

- Boston'u evim olarak görüyorum.
- Boston'u evim belledim.
- Boston'u memleket belledim.

I call Boston home.

- Boston'u ne kadar seviyorsun?
- Boston'u nasıl buluyorsun?

How do you like Boston?

Boston'u ziyaret edeceğiz.

We're going to visit Boston.

Boston'u özlüyor musun?

Do you miss Boston?

Boston'u ziyaret etti.

She visited Boston.

Boston'u çok seviyorum.

I like Boston a lot.

Tom Boston'u sevmedi.

Tom wouldn't like Boston.

Boston'u sevmediğini biliyordum.

I knew you wouldn't like Boston.

Tom Boston'u sevmiyor.

Tom doesn't like Boston.

Boston'u iyi bilirim.

I know Boston well.

Boston'u çok sevdim.

- I loved Boston.
- I liked Boston.

Gerçekten Boston'u özleyeceğim.

I'm really going to miss Boston.

Boston'u ziyaret etmeliydin.

- You should've visited Boston.
- You should have visited Boston.

Boston'u ziyaret etmelisin.

You should visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeliyim.

I should visit Boston.

Boston'u seviyor musun?

Do you like Boston?

Neden Boston'u seviyorsun?

Why do you like Boston?

Boston'u seveceğini biliyordum.

I knew you'd like Boston.

Boston'u sevdin mi?

Did you like Boston?

Tom Boston'u seviyor.

Tom likes Boston.

Tom Boston'u sevecek.

Tom is going to love Boston.

Tom Boston'u seviyordu.

Tom loved Boston.

Boston'u ziyaret ettim.

- I visited Boston.
- I've visited Boston.

Boston'u görmek istiyorum.

I want to see Boston.

Tom Boston'u biliyor.

Tom knows Boston.

Boston'u seveceğini biliyorum.

- I know you'll enjoy Boston.
- I know that you'll enjoy Boston.

Boston'u terk etmemeliydik.

We shouldn't have left Boston.

O Boston'u sevdi.

He loved Boston.

O, Boston'u sevdi.

She loved Boston.

Mary, Boston'u sevdi.

Mary loved Boston.

Biz Boston'u sevdik.

We loved Boston.

Onlar Boston'u sevdi.

They loved Boston.

O, Boston'u özlüyor.

He misses Boston.

Tom Boston'u özlüyor.

Tom misses Boston.

Biz Boston'u özlüyoruz.

We miss Boston.

Onlar Boston'u özlüyor.

They miss Boston.

Ben Boston'u seviyorum.

I like Boston.

Gerçekten Boston'u severim.

I really do love Boston.

Bence Boston'u seveceksin.

I think you're going to like Boston.

Haritada Boston'u bulamıyorum.

I can't find Boston on the map.

Boston'u pek sevmiyorum.

I don't like Boston very much.

Ailem Boston'u sevdi.

My family liked it in Boston.

Boston'u hiç sevmedim.

I didn't like Boston at all.

Boston'u ziyaret edebildim.

I was able to visit Boston.

Boston'u hiç sevmiyorum.

I don't like Boston at all.

Boston'u ziyaret edeceğim.

I'm going to visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeyebilirim.

I might not visit Boston.

Boston'u ziyaret etmedik.

We didn't visit Boston.

Boston'u ziyaret etmeyelim.

Let's not visit Boston.

Boston'u gerçekten seviyorum.

I really like Boston.

Boston'u gerçekten özlüyorum.

I really miss Boston.

Sana Boston'u gezdireceğim.

I'll show you around Boston.

Boston'u sevmediğini biliyorum.

- I know you don't like Boston.
- I know that you don't like Boston.

Boston'u tavsiye ederim.

I recommend Boston.

Tom Boston'u severdi.

Tom liked Boston.

- Boston'u pek iyi tanımıyorum.
- Boston'u pek iyi bilmiyorum.

I don't know Boston very well.

- Haftaya Boston'u ziyaret edeceğim.
- Gelecek hafta Boston'u ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki hafta Boston'u ziyaret edeceğim.

I'll visit Boston next week.

Tom gerçekten Boston'u sever.

Tom really does like Boston.

Neden Boston'u terk etmeliyim.

Why should I leave Boston?

Tom gerçekten Boston'u seviyor.

- Tom really likes Boston.
- Tom really does like Boston.

Tom bana Boston'u gezdirdi.

Tom showed me around Boston.

Boston'u hemen terk etmeliyiz.

I must leave Boston at once.

Tom Boston'u sevmediğini söylüyor.

Tom says he doesn't like Boston.

Boston'u asla terk etmeyeceğim.

I'll never leave Boston.

Boston'u iyi bilir misin?

Do you know Boston well?

Tom Boston'u iyi bilir.

Tom knows Boston well.

Tom neden Boston'u sevmiyor?

Why doesn't Tom like Boston?

O, Boston'u ziyaret etti.

He visited Boston.

Tom, Boston'u ziyaret etti.

Tom visited Boston.

Mary Boston'u ziyaret etti.

Mary visited Boston.

Biz Boston'u ziyaret ettik.

We visited Boston.

Onlar Boston'u ziyaret etti.

They visited Boston.

Boston'u çok düşünüyor musun?

Do you think about Boston a lot?

Tom Boston'u ziyaret ediyor.

Tom is visiting Boston.

Boston'u görmeyi çok istiyorum.

I'm dying to see Boston.

Boston'u ziyaret etmek istiyorum.

- I'd like to visit Boston.
- I would like to visit Boston.