Translation of "Sandığı" in English

Tom sandığı kapattı.

Tom closed the trunk.

Bu sandığı al.

- Take this box.
- Take this crate.

İnsanların sandığı kadar yaşlı değilim.

I'm not as old as most people think I am.

Tom kaybettiğini sandığı anahtarları buldu.

- Tom found the keys he thought he had lost.
- Tom found the keys that he thought that he'd lost.
- Tom found the keys he thought that he'd lost.
- Tom found the keys that he thought he'd lost.
- Tom found the keys he thought he'd lost.

Tom o sandığı kendi başına kaldıramaz.

Tom can't lift that crate by himself.

- Leyla bagajı açtı.
- Leyla sandığı açtı.

Layla opened the trunk.

- Sami bagajı açtı.
- Sami sandığı açtı.

Sami opened the trunk.

Neredeyse insanların olduğumu sandığı kadar akıllı değilim.

I'm not nearly as smart as people think I am.

Tom, Mary'ye sandığı açması için yardımcı oldu.

Tom helped Mary open the crate.

Tom herkesin olduğunu sandığı kadar deli değildir.

Tom isn't as crazy as everybody thinks he is.

O eski bir ahşap sandığı miras olarak aldı.

He inherited an old wooden chest.

Galiba o sandığı açmak için levyeye ihtiyacın olacak.

I suppose you'll need a crowbar to open that crate.

Tom çoğu insanın olduğunu sandığı kadar zengin değildir.

- Tom is not as rich as most people think he is.
- Tom isn't as rich as most people think he is.

Tom levyeyle sandığı açtı ve bir dinamit lokumu çıkardı.

Tom opened up the crate with a crowbar and took out a stick of dynamite.