Translation of "Sahibidir" in English

Şirketin yasal sahibidir.

He is the lawful owner of the company.

Likör dükkanının sahibidir.

He is the owner of the liquor shop.

Tom mal sahibidir.

Tom is the owner.

Tom şirketin sahibidir.

Tom is the owner of the company.

O, bu arazinin sahibidir.

He is the owner of this land.

O, bu toprağın sahibidir.

He owns this land.

Tom bu arazinin sahibidir.

Tom is the owner of this land.

Tom, Mary'nin ev sahibidir.

Tom is Mary's landlord.

Tom bir tiyatro sahibidir.

Tom owns a theater.

Tom şirketin yasal sahibidir.

Tom is the legal owner of the company.

Tony bu kitabın sahibidir.

Tony owns this book.

Tom bir silah sahibidir.

Tom is a gun owner.

Tom yeni mal sahibidir.

Tom is the new owner.

- Ülkenizin bayrağı kaç renk sahibidir?
- Ülkenizin bayrağı kaç rengin sahibidir?

How many colours does your country's flag have?

Orada duran adam dükkanının sahibidir.

The man standing over there is the owner of the store.

Tom bir dondurma dükkanı sahibidir.

Tom is an ice cream shop owner.

Tom bir likör dükkanının sahibidir.

Tom is the owner of a liquor shop.

Tom üç tane torun sahibidir.

Tom has three grandchildren.

Tom bu arazinin yasal sahibidir.

Tom is the legal owner of this piece of land.

Tom çok sayıda mülk sahibidir.

Tom owns lots of properties.

Tom bu kulübün eski sahibidir.

Tom is the former owner of this club.

Diş hekimi yıllarca tecrübeye sahibidir.

The dentist has many years of experience.

Tom, zengin bir toprak sahibidir.

Tom is a wealthy landowner.

O her zaman ilk sözün sahibidir.

He always has the first word.

Fransızların yüzde seksen beşi ev sahibidir.

Fifty-eight percent of the French are homeowners.

Tom, bölgedeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the largest ranch in the area.

O, Fransa'nın modern tarihi hakkında bilgi sahibidir.

He knows about the modern history of France.

O, eylemleri için bir gümüş madalya sahibidir.

He has a silver medal for his actions.

Mary bir ev makyaj gösterisinin ev sahibidir.

Mary is the host of a home makeover show.

Hem Tom hem de Mary köpek sahibidir.

Both Tom and Mary are dog owners.

- Tom aklı başında biridir.
- Tom sağduyu sahibidir.

- Tom has a good head on his shoulders.
- Tom is sharp.

Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the largest ranch in these parts.

Tom, bu bölgedeki en büyük çiftliğin sahibidir.

Tom is the owner of the biggest ranch in these parts.

- Tom içinde yaşadığım yapıya sahip.
- Tom yaşadığım binanın sahibidir.

Tom owns the building I live in.

Bay Johnson serbest meslek sahibidir ve mobilya tamiriyle uğraşır.

Mr Johnson is self-employed and is in the business of repairing furniture.

Böyle bir adam ava gitmez ve nadiren silah sahibidir.

Such a man does not go hunting and seldom owns a gun.

O Sao Paulo'nun içindeki dört tane çok büyük çiftliğin sahibidir.

He is the owner of four very big farms in the interior of Sao Paulo.

- Şehirdeki herkes onu biliyor.
- Kasabadaki herkes o konuda bilgi sahibidir.

Everyone in the town knows about it.

- Yüz metre için dünya rekorunu elinde tutuyor.
- Yüz metrede dünya rekoru sahibidir.

She holds the world record for the hundred meters.

Ne yazık ki, birçok Rus vatandaşı Kiev'de olanlar hakkında yetersiz görüş sahibidir.

Unfortunately, many Russian citizens have an inadequate conception of what is happening in Kyiv.