Translation of "Söze" in English

Söze karışacak mısın?

Are you going to break in?

Bu söze katılmıyorum.

I don't agree with that statement.

Aslında şu söze dönersek,

In fact, going back to that quote,

Söylediğim her söze inanır.

He believes every word I say.

Fazla söze hacet yok!

Say no more!

Tom'un söylediği tek söze inanmıyorum.

I don't believe a word Tom said.

Tom söylediğim her söze inanır.

Tom believes every word I say.

Büyükannemin hep söylediği bir söze geliyoruz.

it comes down to something my grandma always used to say.

Ben onun söylediği her söze inandım.

I believed every word he said.

Tom'un söylediği bir söze nasıl inanabiliriz?

- How can we believe a word Tom says?
- How can we trust Tom?

- Buna itiraz edemem.
- Doğru söze ne denir?

I can't argue with that.

Yazarlar her zaman son söze sahip olmak zorundadır.

Writers always have to have the last word.

Söze karışmaktan nefret ederim ama bir şey söylemem gerekiyor.

I hate to interrupt, but I need to say something.

- Söze bakılmaz, işe bakılır.
- Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

Actions speak louder than words.

Ben uzun süre inanılmaz biçimde büyük bir saflıkla bu söze inandım.

I believed this promise with unbelievably great naivete for a long time.

Tom bir tartışmada her zaman son söze sahip olduğu için sinir bozucudur.

Tom is irritating because he always has to have the last word in any argument.

Son söze sahipti . Apollo 8 aya ulaştığında, mürettebat yavaşlamak ve Ay'ın yerçekimi tarafından ele geçirilmek

When Apollo 8 reached the moon, the crew had to fire their large SPS engine, to slow down