Translation of "Postacı" in English

Postacı olmalı.

It must be the postman.

Postacı şirin.

- The mailman is cute.
- The postman is cute.

Postacı sevimli.

- The mailman is cute.
- The postman is cute.

O bir postacı oldu.

She became a postman.

Postacı posta kutusunu boşalttı.

The mailman emptied the mailbox.

Postacı ne zaman gelir?

What time does the mailman come?

Postacı önceden geldi mi?

Has the mailman already come?

Tom’un postacı olduğunu bilmiyordum.

I didn't know that Tom was a mailman.

Postacı her üç günde gelir.

- The mailman comes around every three days.
- The postman comes every three days.
- The letter carrier comes every three days.

Her sabah postacı mektupları dağıtır.

The postman delivers letters every morning.

Postacı o köpek tarafından ısırıldı.

The postman was bitten by that dog.

Postacı her sabah postaları sınıflandırır.

The postmen sort the mail each morning.

Postacı için tetikte olur musun?

Could you keep an eye out for the postman?

Postacı kapımıza bir not bıraktı.

The mailman left a note on our door.

Postacı Pat'in kafası patlayıcılarla doldurulmuş.

Postman Pat's head is stuffed with explosives.

Köpek postacı için dosdoğru gitti.

The dog went straight for the postman.

Postacı onun için bir mektup bıraktı.

The mailman left a letter for her.

Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.

- The mailman comes around every three days.
- The letter carrier comes every three days.

Öyle ya da böyle, postacı postayı dağıtır.

Rain or shine, the postman delivers the mail.

Bugün postacı senin çok tatlı hediyeni getirdi.

Today the postman brought your very sweet gift.

Postacı benim için bir paket teslim etti mi?

Has the mailman delivered a package for me?

O, postacı gelir gelmez, postasını almak için dışarı fırlar.

The second the mailman comes, he rushes out to pick up his mail.

Benim eski karım tıknaz postacı ile yeni bir hayata başladı.

My ex-wife started a new life with the tubby postman.