Translation of "Kutusunu" in English

Çöp kutusunu boşaltın.

Empty the litter box.

Posta kutusunu kontrol etti.

He checked his mailbox.

Postacı posta kutusunu boşalttı.

The mailman emptied the mailbox.

Tom çorba kutusunu açtı.

Tom opened a can of soup.

Tom takım kutusunu açtı.

Tom opened his toolbox.

Tom çöp kutusunu boşalttı.

Tom emptied the waste basket.

Tom pizza kutusunu açtı.

Tom opened the pizza box.

O onun içeriklerinin kutusunu boşalttı.

He emptied the box of its contents.

Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.

My father painted the mailbox red.

Tom posta kutusunu kontrol ediyor.

Tom is checking his mailbox.

Babam posta kutusunu kırmızı boyadı.

My father painted the letterbox red.

Tom alet kutusunu garaja taşıdı.

Tom carried the tool box into the garage.

Tom şiddetle çöp kutusunu tekmeledi.

Tom violently kicked the garbage can.

Tom posta kutusunu kontrol etmedi.

Tom didn't check his mailbox.

Bana iğne şu kutusunu ver.

Hand me that box of pins.

Tom posta kutusunu kontrol etti.

Tom checked his mailbox.

O, öğle yemeği kutusunu açtı.

She opened her lunch box.

İlaç kutusunu çocuğunuzdan uzak tutmalısınız.

You should keep the medicine box away from your child.

Kedi tuvalet kutusunu değiştirmeyi unutma.

Don't forget to change the cat litter.

Tom müzik kutusunu masaya koydu.

Tom placed the music box on the table.

Lidya henüz posta kutusunu kontrol etmedi.

Lidya hasn't checked her mailbox yet.

Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?

Why are you checking Mary's mailbox?

Tom sadece son bira kutusunu içti.

Tom just drank the last can of beer.

Tom malzeme kutusunu aldı ve bıraktı.

Tom picked up his box of stuff and left.

Tom boş pizza kutusunu Mary'ye uzattı.

Tom handed the empty pizza box to Mary.

Dan posta kutusunu kontrol etmedi bile.

Dan didn't even check his mailbox.

Hamile iseniz kedi tuvalet kutusunu değiştirmemelisiniz.

You should not change the cat litter box if you're pregnant.

Kedi tuvalet kutusunu ne sıklıkta değiştirmeliyim?

How often should I change the cat litter?

Sami, prezervatif kutusunu ön panele koydu.

Sami put the box of condoms on the dashboard.

Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.

She had to part with her jewelry box.

E-mail kutusunu nasıl kontrol edeceğini biliyor.

He knows how to check his e-mail box.

Bugün dilek şikayet kutusunu kontrol ettin mi?

Have you checked the suggestion box today?

Onun şıngırdadığını duymak için para kutusunu sallarım.

I shake the money box to hear it jingle.

Tom alet kutusunu toparladı ve eve gitti.

Tom picked up his toolbox and went home.

Tom çöp kutusunu çöp yakma fırınına boşalttı.

Tom emptied the wastebasket into the incinerator.

Tom ayakkabı kutusunu açtı ve ayakkabıları çıkardı.

Tom opened the shoebox and took out the shoes.

- Eldiven kutusunu temizleyin.
- Torpidoyu temizle.
- Torpidoyu boşalt.

Clean out the glove box.

Sami barın arkasındaki çöp kutusunu kontrol etti.

Sami checked the dumpster behind the bar.

- Tom gitar kutusunu yere bıraktı böylece Mary'ye sarılabildi.
- Tom Mary'ye sarılabilmek için gitar kutusunu yere bıraktı.

Tom put the guitar case down so he could hug Mary.

Tom Mary'nin mücevher kutusunu aldı ve onu açtı.

Tom picked up Mary's jewelry box and opened it.

Tom beyaz halı üzerine mavi boya kutusunu döktü.

Tom spilled the can of blue paint on the white carpet.

Onlar Pandora'nın kutusunu açana kadar her şey yolunda.

Everything is fine until they open Pandora's box.

Tom hiç mektup alıp almadığını görmek için posta kutusunu kontrol etti.

Tom checked his mailbox to see if he'd gotten any mail.

Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.

Tom got a box of cereal out of the cupboard and poured himself a bowlful.