Translation of "Piknikte" in English

Piknikte eğlendik.

We enjoyed ourselves at the picnic.

Piknikte çok eğlendik.

We had lots of fun at the picnic.

Biz piknikte çok eğlendik.

We had lots of fun at the picnic.

Piknikte çok eğleneceğini düşünüyorum.

I think you're going to have a lot of fun at the picnic.

Piknikte birçok erkek yoktu.

There weren't many boys at the picnic.

Tom ve ben piknikte eğlendik.

Tom and I enjoyed ourselves at the picnic.

Köydeki herkes piknikte olmayı planlıyor.

Everyone in the village plans to be at the picnic.

Piknikte olan garip bir şey hatırlıyor musun?

Do you remember anything odd happening at the picnic?

Piknikte bir sürü güzel yiyecek olacağını biliyorum.

- I know that there will be a lot of good food at the picnic.
- I know there will be a lot of good food at the picnic.

"Piknikte canlı müzik olacak." "Ne tür müzik?"

"There will be live music at the picnic." "What kind of music?"

Piknikte kaç kişi olacağına dair bir fikrim yok.

I have no idea how many people will be at the picnic.