Translation of "Parasıyla" in English

Parasıyla.

with their money.

Çünkü parasıyla böbürleniyordu

Because he was boasting with his money

Tom parasıyla savurgandır.

Tom is lavish with his money.

Dönemin parasıyla 78000 TL'ye

With the money of the period for 78000 TL

Parasıyla ne yapacağını bilmiyor.

He doesn't know what to do with his money.

Tom parasıyla çok cömerttir.

Tom is very generous with his money.

Başlık parasıyla 15 yaşındaki çocuk

15-year-old boy with a title coin

O bütün parasıyla bile mutsuz.

Even with all his money, he's unhappy.

Parasıyla istediği her şeyi yapabilir.

He can do whatever he likes with the money.

Başka insanların parasıyla kumar oynama.

Don't gamble with other people's money.

Tom bütün parasıyla ne yapacağını bilmiyor.

Tom doesn't know what to do with all his money.

O bugünün parasıyla bir milyar dolardır.

It's a billion dollars in today's money.

Hep başkasının parasıyla hep bir yatırımlar yapıyor

always investing in someone else's money

Tom'un kendi parasıyla ne yapacağı umurumda değil.

I don't care what Tom does with his own money.

Kapitalizmin övüncü bu. Çalışmak ve başkalarının parasıyla para kazanmak.

It's the glory of capitalism, to work and make money with other people's money.