Translation of "Odak" in English

Odak

Focus!

Görüntü odak dışında.

The image is out of focus.

Odak noktasını kaybetmeyelim.

Let's not lose focus.

Içsel odak noktanızı tanımlayın.

define your inner focus.

Columbia'da "düzenleyici odak" adı verilen

It was at Columbia that I learned about a social psychological theory

odak değiştirmeyi başaran azimli girişimciler

by responding to prevention questions with promotion answers

Kalenin resminin odak ayarı bozuktu.

The picture of the tower was out of focus.

Ben biraz odak noktamı kaybettim.

I kind of lost my focus.

O benim ana odak noktam oldu.

That's been my main focus.

Kaçınmacı odak için en iyi durum senaryosu

Since the best-case scenario for a prevention focus

Ancak Roma'nın asıl odak noktası kendi topraklarında.

But the main focus of the Roman war effort is on home soil.

- Tek odaklandığım şey bu.
- Odak noktam bu.

That's my only focus.

Yönelimci odak ise doğru yöne doğru yüzmemizi sağlamaktadır.

while a promotion focus instead has us swimming in the right direction.

Sonra da sonik odak noktasını başka bir bölgeye taşıyabiliriz.

And then we move on to shift the sonic focus to another spot.

Gelecek ayın konusunun odak noktası küresel ısınmanın etkileri olacak.

The focus of next month's issue will be the effects of global warming.