Translation of "Norveçli" in English

0.006 sec.

Examples of using "Norveçli" in a sentence and their english translations:

Neredeyse hiçbir Norveçli hayatta kalamadı.

Practically none of the Norwegians survived.

Norveçli Marit Bjoergen 15km kadınlar skiathlonunu kazandı.

Norway's Marit Bjørgen won the 15km women's skiathlon.

Annem Norveçli, babam ise Danimarkalıydı. Onların iki ayrı dil konuştuklarını öğrendiğimdeyse beş yaşımdaydım.

My mother was Norwegian, and my father was Danish. It was not till I was five that I learned that they spoke two separate languages.

Norveç'in egemen servet fonu o kadar büyüktür ki evrak üzerinde her Norveçli bir milyonerdir.

Norway's sovereign wealth fund is so large, that every Norwegian is a millionaire on paper.

Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.

An Englishman, a Scotsman, an Irishman, a Welshman, a Gurkha, a Latvian, a Turk, an Aussie, a German, an American, an Egyptian, a Japanese, a Mexican, a Spaniard, a Russian, a Pole, a Lithuanian, a Jordanian, a Kiwi, a Swede, a Finn, an Israeli, a Romanian, a Bulgarian, a Serb, a Swiss, a Greek, a Singaporean, an Italian, a Norwegian, an Argentinian, a Libyan and a South African went to a night club. The bouncer said: "Sorry, I can't let you in without a Thai."