Translation of "Mutfağa" in English

- Mutfağa gelme.
- Mutfağa gelmeyin.

- You must not come into the kitchen.
- Don't come into the kitchen.

- Mutfağa girmemelisin.
- Mutfağa gelmemelisiniz.

You must not come into the kitchen.

Mutfağa gidelim.

Let's go to the kitchen.

Mutfağa girme.

- Don't go in the kitchen!
- Don't go in the kitchen.

Bir mutfağa girip

If you were to walk into a kitchen,

Mary mutfağa indi.

Mary went down to the kitchen.

Biz mutfağa gidiyoruz.

We're going to the kitchen.

Fincanını mutfağa getir.

Bring your cup to the kitchen.

Tom mutfağa girdi.

Tom entered the kitchen.

Tom mutfağa yürüdü.

Tom walked through the kitchen.

Tom mutfağa geldi.

Tom came into the kitchen.

Köpeği mutfağa kilitleyin.

Lock the dog in the kitchen.

Tom mutfağa gitti.

Tom went into the kitchen.

Anne mutfağa daldı.

Anne dashed into the kitchen.

Mary mutfağa girdi.

Mary disappeared into the kitchen.

Yanni mutfağa girdi.

Yanni went into the kitchen.

Lütfen bulaşıklarınızı mutfağa taşıyın.

Please carry your dishes to the kitchen.

Mary aceleyle mutfağa girdi.

Mary burst into the kitchen.

Kapı mutfağa erişim sağlar.

The door gives access to the kitchen.

Bu kapıdan mutfağa erişebilirsin.

You can access the kitchen through this door.

Sadece mutfağa geri git.

Just go back to the kitchen.

Tom mutfağa geri geldi.

Tom came back into the kitchen.

Tom mutfağa geri gitti.

Tom went back into the kitchen.

Tom aşağıya mutfağa gitti.

Tom went down to the kitchen.

O hemen mutfağa gitti.

She immediately went to the kitchen.

Tom Mary'yi mutfağa çekti.

Tom pulled Mary into the kitchen.

Tom mutfağa doğru yürüdü.

Tom walked towards the kitchen.

Bu kapı mutfağa götürür.

This door leads into the kitchen.

Bunların hepsini mutfağa götür.

Take all this to the kitchen.

Sami mutfağa geri döndü.

Sami went back to the kitchen.

Sami tabakları mutfağa koydu.

Sami put the plates in the kitchen.

O kirli köpeği mutfağa getirme.

Don't bring that dirty dog through the kitchen.

Tom ve Mary mutfağa girdiler.

Tom and Mary went into the kitchen.

Tom fırtına gibi mutfağa daldı.

Tom stormed into the kitchen.

Tom kalktı ve mutfağa yürüdü.

Tom stood up and walked into the kitchen.

Onu mutfağa kadar takip ettim.

I followed him into the kitchen.

Tom kirli tabakları mutfağa taşıdı.

Tom carried the dirty dishes into the kitchen.

Gürültüyü duyduğunda Tom mutfağa gitti.

When he heard the noise, Tom ran to the kitchen.

- Mutfağa hemen her gün paspas atarım.
- Mutfağa hemen hemen her gün paspas yaparım.

I mop the kitchen almost every day.

O, mutfağa girdiğinde, orada kimse yoktu.

When she entered the kitchen, no one was there.

Tom tel örgülü kapıdan mutfağa baktı.

Tom peeked into the kitchen through the screen door.

Tom masadan kalktı ve mutfağa gitti.

Tom got up from the table and went into the kitchen.

Tom Mary'yi mutfağa kadar takip etti.

Tom followed Mary into the kitchen.

Mary mutfağa girdiğinde, zemin suyla kaplıydı.

When Mary entered the kitchen, the floor was covered in water.

Yiyecek bir şey kapmak için mutfağa gideceğim.

I'm going to go to the kitchen to grab something to eat.

Beni mutfağa kadar izleyip bir bıçak aldı.

She followed me into the kitchen and picked up a knife.

Tom iki market torbası taşıyarak mutfağa girdi.

Tom came into the kitchen carrying two grocery bags.

Mary mutfağa geldiğinde Tom bir sandviç yapıyordu.

Tom was making a sandwich when Mary came into the kitchen.

O tuvalet fırçası banyoya ait, mutfağa değil.

That toilet brush belongs in the bathroom, not in the kitchen.

Tom biraz kahve almak için mutfağa gitti.

Tom went into the kitchen to get some coffee.

Tom bir şey almak için mutfağa gitti.

Tom went into the kitchen to get something.

Tom sessizce yataktan çıktı ve mutfağa gitti.

Tom slipped quietly out of bed and went into the kitchen.

Tom mutfağa yürüdü, bir yiyecek çantası taşıyordu.

Tom walked into the kitchen, carrying a bag of groceries.

Tom kutuyu mutfağa taşıdı ve masaya koydu.

Tom carried the box into the kitchen and put it on the table.

Tom pizzalar aldı ve onları mutfağa taşıdı.

Tom took the pizzas and carried them into the kitchen.

Mutfağa girdiğimde, o pilavlı tavuk köri yapıyordu.

When I entered the kitchen, she was making chicken curry with rice.

Tom biraz su almak için mutfağa gitti.

- Tom went into the kitchen to get a drink of water.
- Tom went into the kitchen to drink some water.

Benim yemek neredeyse ben mutfağa gelmeden yanmış.

My cooking had almost burnt by the time I came to the kitchen.

Karnım acıktığından mutfağa bir şeyler yemeye gittim.

I felt hungry, so I went into the kitchen to get something to eat.

Lopez bir kutu süt için mutfağa gitti.

Lopez went into the kitchen for a carton of milk.

Tom küçük bir kutu tutarak mutfağa doğru yürüdü.

Tom walked into the kitchen holding a small box.

Tom sağ elinde bir sineklik ile mutfağa yürüdü.

Tom walked into the kitchen with a fly swatter in his right hand.

Tom kendine biraz kahve almak için mutfağa yürüdü.

Tom walked into the kitchen to get himself some coffee.

Tom bir fincan kahve almak için mutfağa gitti.

Tom went to the kitchen to get a cup of coffee.

Tom mutfağa girip kendine bir fincan kahve koydu.

Tom went into the kitchen and poured himself a cup of coffee.

Tom Mary'nin ne pişirdiğini görmek için mutfağa gitti.

Tom went into the kitchen to see what Mary was cooking.

Kendime yiyecek bir şey yapmak için mutfağa gittim.

I went into the kitchen to make myself something to eat.

- Mutfağı neredeyse her gün paspaslarım.
- Mutfağa hemen her gün paspas atarım.
- Mutfağa hemen hemen her gün paspas yaparım.

I mop the kitchen almost every day.

Tom kupasını aldı ve yeniden doldurmak için mutfağa gitti.

Tom grabbed his mug and walked into the kitchen to get a refill.

İşte size fırsat: Bu videoyu izledikten sonra, mutfağa gidin ve

Here’s a challenge for you: After you finish watching this video, go to your kitchen and

Tom kalktı ve bir fincan kahve almak için mutfağa gitti.

Tom got up and walked into the kitchen to get a cup of coffee.

Tom annesinin akşam yemeği yapmasına yardımcı olmak için mutfağa girdi.

Tom went into the kitchen to help his mother make dinner.

Evi o kadar çok su bastı ki mutfağa yüzmek zorunda kaldım.

The house was so flooded that I had to swim to the kitchen.

Orada kim olduğunu görmek için mutfağa girdi ama orada hiç kimse yoktu.

She went into the kitchen to see who was there, but there was nobody there.

Tom Mary'yi mutfağa kadar izledi, bir bıçak aldı ve onunla onu tehdit etti.

Tom followed Mary into the kitchen, picked up a knife and threatened her with it.

Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra biraz daha patlatmak için mutfağa geri gitti.

After Tom had eaten all the popcorn in the bowl, he went back into the kitchen to pop some more.

O, mutfağa kadar beni takip etti ve bir bıçak aldı. Daha sonra sebzeleri kesmeye başladı.

She followed me into the kitchen and picked up a knife. She then started cutting vegetables.

Tom 6:30'da yataktan kalktı, mutfağa gitti ve tost makinesine iki dilim ekmek koydu.

Tom rolled out of bed at 6:30, shuffled into the kitchen and put two slices of bread into the toaster.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.

Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.