Translation of "Kuyruğu" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kuyruğu" in a sentence and their english translations:

Farenin kuyruğu uzun.

The mouse's tail is long.

Bu, bilet kuyruğu.

This is the ticket line.

Affedersiniz, bu ne kuyruğu?

Excuse me, what queue is this?

Tilkinin kuyruğu tavşanınkinden uzundur.

The tail of a fox is longer than that of a rabbit.

Bilet kuyruğu inanılmaz uzun.

The queue for buying tickets was unbelievably long.

Tom'un bir kuyruğu yok.

Tom does not have a tail.

Bu tür kedinin kuyruğu yoktur.

This kind of cat doesn't have a tail.

O cins kedilerin kuyruğu yok.

Cats of that breed have no tail.

Bugün bir balina kuyruğu gördüm.

I saw a whale tail today.

Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.

My dog has a long tail.

Ayının kısa bir kuyruğu var.

The bear has a short tail.

Tom'un at kuyruğu var mı?

Does Tom have a ponytail?

Filin kısa bir kuyruğu vardır.

The elephant has a short tail.

Yolda kilometrelerce araç kuyruğu oluştu.

The traffic was backed up for miles.

Tom'un bir at kuyruğu var.

Tom has a ponytail.

Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.

A cow has a long tail.

Tom Mary'nin at kuyruğu saçını çekti.

Tom yanked Mary's ponytail.

Tom'un sincabının kabarık bir kuyruğu var.

Tom's squirrel has a fluffy tail.

Tom'un uzun bir at kuyruğu var.

Tom has a long ponytail.

Bir inek kuyruğu ile sinekleri kovar.

A cow chases away flies with its tail.

Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.

Even the tail of the parrot makes others envious.

O köpeğin kısa bir kuyruğu var.

That dog has a short tail.

Tom at kuyruğu saçıyla gurur duyuyor.

Tom is proud of his ponytail.

Köpeğimin çok uzun bir kuyruğu var.

My dog has a very long tail.

Tom'un da Mary'nin de saçları at kuyruğu.

- Tom and Mary both have ponytails.
- Both Tom and Mary have ponytails.

Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.

The dog ate the fish, bones, tail and all.

Kedilerin bir kuyruğu ve dört bacağı var.

- A cat has a tail and four legs.
- Cats have a tail and four legs.

Meleklerin iki kanadı, Şeytan'ın bir kuyruğu vardır.

- They are easy to distinguish from each other.
- Angels have two wings; the Devil has a tail.

Tom'un önünde uzun bir sürücü kuyruğu var.

Tom has a long drive ahead of him.

Bir kedinin bir kuyruğu ve dört bacağı var.

A cat has a tail and four legs.

Mary saçlarını fırçaladı ve bir at kuyruğu yaptı.

Mary brushed her hair and put it in a ponytail.

Tom'un at kuyruğu yaptığı uzun bir saçı var.

Tom has long hair, which he wears in a ponytail.

Bir kadının dili, bir kuzunun kuyruğu gibi sallanır.

A woman's tongue wags like a lamb's tail.

Tilkinin uzun bir kuyruğu ve sivri kulakları vardır.

The fox has a long tail and pointed ears.

Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.

A rabbit has long ears and a short tail.

Tavus kuşunun güzel kuyruğu dişilerin ilgisini çekmeye yardım eder.

The peacock's beautiful tail helps it attract females.

Bir aslanın kuyruğu olmaktansa bir köpeğin başı olmak daha iyidir.

Better to be the head of a dog than the tail of a lion.

Kangru kuyruğu çorbası bir Avustralya yemeği olarak bilinir, çünkü kangrular Avustralya'da bulunurlar.

Kangaroo tail soup is known as an Australian dish, because kangaroos are found in Australia.

Bir sıçan uzun, sivri dişleri ve uzun bir kuyruğu olan küçük bir hayvandır.

A rat is a small animal with long, pointed teeth and a long tail.

- Azıcık aşım ağrısız başım olsun.
- Aslanın kuyruğu olmaktansa kedinin kafası olmak daha iyidir.

Better be the head of a cat than the tail of a lion.

- Saçlarımı at kuyruğu yapmak için bir kurdele kullandım.
- Saçımı bir atkuyruğu bağlamak için bir kurdele kullandım.

I used a ribbon to tie my hair into a ponytail.

Uluslararası Sun-Earth Explorer 3 uzay gemisi kuyruklu yıldız Giacobini-Zinner'in kuyruğu boyunca uçarken 11 Eylül 1985'te ilk doğrudan kuyruklu yıldız ölçümleri yaptı.

The International Sun-Earth Explorer 3 (ISEE-3) spacecraft made the first ever direct cometary measurements on September 11, 1985 as it flew through the tail of Comet Giacobini-Zinner.