Translation of "Korkmadığını" in English

Senin korkmadığını biliyorum.

- I know you're not scared.
- I know that you're not scared.
- I know that you aren't scared.
- I know you aren't scared.

Bana korkmadığını söyle.

Tell me you're not afraid.

Tom'un korkmadığını umuyorum.

I hope Tom wasn't scared.

Karanlıktan korkmadığını umuyorum.

I hope you're not afraid of the dark.

Tom korkmadığını söylüyor.

Tom says he isn't afraid.

Bana korkmadığını söyleme.

Don't tell me you're not scared.

Tom'un korkmadığını sanıyordum.

- I thought Tom wasn't afraid.
- I thought that Tom wasn't afraid.

Tom'un korkmadığını biliyorum.

- I know that Tom is unafraid.
- I know Tom is unafraid.

Tom korkmadığını söyledi.

- Tom said that he wasn't scared.
- Tom said that he wasn't afraid.
- Tom said he wasn't afraid.
- Tom said he wasn't scared.

- Tom Mary'nin korkmadığını söyledi.
- Tom, Mary'nin korkmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't afraid.
- Tom said that Mary wasn't afraid.

Tom hayaletlerden korkmadığını söylüyor.

Tom says he isn't afraid of ghosts.

Tom hayaletlerden korkmadığını söyledi.

- Tom told me that he wasn't afraid of ghosts.
- Tom told me he wasn't afraid of ghosts.

Tom korkmadığını iddia etti.

Tom claimed he wasn't afraid.

Tom bana korkmadığını söyledi.

- Tom told me that he's unafraid.
- Tom told me he was unafraid.
- Tom told me he's unafraid.
- Tom told me that he wasn't afraid.

Tom, Mary'ye korkmadığını söyledi.

Tom told Mary that he was unafraid.

Tom Mary'nin korkmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't frightened.
- Tom said that Mary wasn't frightened.

Tom Mary'nin korkmadığını düşünüyordu.

- Tom thought Mary wasn't scared.
- Tom thought that Mary wasn't scared.

Tom, yılanlardan korkmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't afraid of snakes.
- Tom said that he wasn't afraid of snakes.

Tom, kimseden korkmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't afraid of anyone.
- Tom said that he wasn't afraid of anyone.

Tom, Mary'den korkmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't afraid of Mary.
- Tom said that he wasn't afraid of Mary.

Tom gerçekten korkmadığını söyledi.

Tom said that he wasn't really scared.

Bana yılandan korkmadığını söyledi.

He told me that he wasn't scared of snakes.

Bana hayaletten korkmadığını söyledi.

He told me that he wasn't afraid of ghosts.

Yılanlardan korkup korkmadığını merak ediyor.

He wonders if you are afraid of snakes.

Erkek kardeşim karanlıktan korkmadığını söylüyor.

My brother says he isn't afraid of the dark.

Tom bana Mary'den korkmadığını söyledi.

Tom told me that he wasn't afraid of Mary.

Tom bana yılanlardan korkmadığını söyledi.

- Tom told me that he wasn't scared of snakes.
- Tom told me he wasn't scared of snakes.

Tom hiçbir şeyden korkmadığını söylüyor.

Tom says he isn't afraid of anything.

Tom'un korkup korkmadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom is scared.
- I wonder whether Tom is scared.
- I wonder whether or not Tom is scared.
- I wonder whether Tom is scared or not.

Tom muhtemelen Mary'nin korkmadığını söyledi.

Tom said that Mary probably wasn't scared.

Tom, Mary'nin John'dan korkmadığını söyledi.

Tom said that Mary wasn't afraid of John.

Tom, Mary'nin artık korkmadığını söyledi.

Tom said that Mary wasn't afraid anymore.

Tom, Mary'nin korkmadığını düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought Mary wasn't afraid.
- Tom said that he thought Mary wasn't afraid.
- Tom said that he thought that Mary wasn't afraid.
- Tom said he thought that Mary wasn't afraid.

Tom, Mary'nin gerçekten korkmadığını söyledi.

Tom said that Mary wasn't really scared.

Tom, bunu yapmaktan korkmadığını söylüyor.

- Tom says he's not afraid to do that.
- Tom says he isn't afraid to do that.

Tom, Mary'nin bunu yapmaktan korkmadığını söyledi.

- Tom said Mary wasn't afraid to do that.
- Tom said that Mary wasn't afraid to do that.

Tom'un hâlâ korkup korkmadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom is still scared.

Ölmekten korkmadığını söyleyen birçok insan yalan söylüyor.

Many people who say they aren't afraid of dying are lying.

Barda birkaç adam Tom'a kızdı ve Tom onlara onları karşısına almaktan korkmadığını söyledi.

Several men got angry with Tom in the bar and Tom told them he wasn't afraid to take them on.