Translation of "Koşmaktan" in English

Koşmaktan usandım.

I'm sick of running.

Koşmaktan vazgeçtiler.

They stopped running.

- Ayakkabı olmadan koşmaktan hoşlanır.
- Ayakkabısız koşmaktan hoşlanır.

He likes running without shoes.

Hızlı koşmaktan yoruldum.

I am tired from running fast.

Koşmaktan nefret ediyor.

He hates running.

Koşmaktan nefret ederim.

I hate running.

Ben koşmaktan hoşlanıyorum.

- I like to run.
- I like running.
- I enjoy running.

O koşmaktan nefret ediyor.

She hates running.

Tom koşmaktan nefret eder.

Tom hates jogging.

Yüzmede koşmaktan daha iyi değilim.

I'm as bad at swimming as I am at running.

Yüzmeyi koşmaktan daha çok severim.

I like swimming better than jogging.

Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.

He has given up running in order to focus on the long jump.

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

It's often much better than trying to hunt big game in the forest.

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

It's often much better than trying to hunt big game in the forest.