Translation of "Kaybolduk" in English

- Kaybolduk.
- Biz kaybolduk.

- We are lost.
- We got lost.
- We're lost.

Kaybolduk.

- We are lost.
- We got lost.
- We're lost.
- We've lost our way.

Kaybolduk!

We are lost!

- Biz karda kaybolduk.
- Karda kaybolduk.

We got lost in the snow.

Ormanda kaybolduk.

We got lost in the woods.

Sanırım kaybolduk.

I think we're lost.

Mağarada kaybolduk.

We got lost in the cave.

- Hiçliğin ortasında kaybolduk!
- Dağ başında kaybolduk.
- Kör itin öldüğü yerde kaybolduk.
- Bu ücra yerde kaybolduk.
- Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yerde kaybolduk.
- Bu ıssız yerde kaybolduk.

- We are lost in the middle of nowhere.
- We're lost in the middle of nowhere!

Biz siste kaybolduk.

We got lost in the fog.

Biz ormanda kaybolduk.

- We lost our way in the woods.
- We got lost in the woods.
- We got lost in the forest.

Araba sürerken kaybolduk.

We got lost while driving.

Buraya gelirken kaybolduk.

We got lost on our way here.

- Dağ başında kaybolduk.
- Kör itin öldüğü yerde kaybolduk.
- Bu ücra yerde kaybolduk.
- Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yerde kaybolduk.
- Bu ıssız yerde kaybolduk.

We are lost in the middle of nowhere.

Zaten üç gündür kaybolduk.

We've already lost three days.

Biz kaybolduk, değil mi?

We're lost, aren't we?

Kabul et, biz kaybolduk.

Admit it, we're lost.

Biz yanlış bir dönüş yaptık ve kaybolduk.

We made a wrong turn and got lost.

Su ya da yiyecek olmadan çölde kaybolduk.

We got lost in the desert with no water or food.