Translation of "Katılmadığını" in English

Tom katılmadığını söyledi.

- Tom said he disagrees.
- Tom said that he disagrees.

Tom Mary'ye katılmadığını söyledi.

- Tom said he disagreed with Mary.
- Tom said that he disagreed with Mary.

Tom toplantıya neden katılmadığını açıklamadı.

Tom never explained why he didn't attend the meeting.

Salondaki çoğumuzun bu klişeye katılmadığını varsayıyorum

Now, I imagine a lot of us in this room don't agree with those stereotypes,

Tom bana neden toplantıya katılmadığını söyledi.

Tom told me why he wasn't at the meeting.

Tom neden toplantıya katılmadığını açıklamak istemedi.

Tom didn't feel like explaining why he wouldn't attend the meeting.

Tom senin protestona niçin katılmadığını anlamanı umuyor.

Tom hopes you understand why he can't take part in your protest.

Seni doğru duydum mu? Katılmadığını mı söylüyorsun?

Did I hear you correctly? Are you saying you disagree?

Öğrencilerin üçte ikisinin neden öğrenci toplantısına katılmadığını biliyor musunuz?

Do you know the reason why two-thirds of the students did not attend the student meeting?

Tom'un bu öğleden sonraki toplantıya neden katılmadığını biliyor musun?

Do you know why Tom didn't attend the meeting this afternoon?

Toplantıya neden katılmadığını anlayamıyorum. Daha da önemli bir şeyin mi vardı?

I can't imagine why you didn't attend the meeting. Did you have something even more important?

- Tom hiç cenazeye gitmediğini söyledi bana.
- Tom bana hiç cenaze törenine katılmadığını söyledi.

- Tom told me that he's never been to a funeral.
- Tom told me he's never been to a funeral.