Translation of "Kano" in English

Kano yapmayı severim.

I like canoeing.

Biz bir kano kiraladık.

We rented a canoe.

Bu kano güvenli değil.

- This canoe is not safe.
- This canoe isn't safe.

Bir kano almak istiyorum.

I want to buy a canoe.

Önümüzdeki hafta sonu kano yapmaya gidebiliriz.

We could go kayaking next weekend.

Tom bugün bir kano satın alabilir.

Tom might buy a canoe today.

Kano ile bir nehirden aşağıya doğru gittik.

We went down a river by canoe.

Tom bir kano içerisinde nehrin aşağısına gitti.

Tom went down the river in a canoe.

Tom nadiren kendi başına kano yapmaya gider.

Tom seldom goes canoeing by himself.

Mary yerine Tom'la kano yapmayı tercih ederim.

I'd rather go canoeing with Tom than with Mary.

Bulabildiğimiz en büyük ağacı kestik böylece bir kano yapabildik.

We cut down the largest tree we could find so we could make a canoe.

Tom, Mary'nin yalnızca bir kez onunla birlikte kano yapmış olduğunu söyledi.

- Tom said Mary has only gone canoeing with him once.
- Tom said that Mary has only gone canoeing with him once.