Translation of "Küplere" in English

Ben küplere biniyordum.

I was freaking out.

O, küplere bindi ve bir fincan fırlattı.

He lost his temper and threw a cup.

Baba senin ne yaptığını anladığında, küplere binecek.

When Dad finds out what you've done, he's going to hit the roof.

- O çileden çıktı.
- O küplere bindi.
- O, öfkeye kapıldı.

He exploded with anger.

- Onun tepesi attı.
- O, küplere bindi.
- O, çok sinirlendi.

He lost his rag.

- Mary bebeği öğrendiğinde küplere bindi.
- Mary bebeği öğrenince çok öfkelendi.

Mary was enraged when she found out about the baby.

- Dan açtı ağzını yumdu gözünü.
- Dan'ın tepesinin tası attı.
- Dan küplere bindi.

Dan flew into a rage.

- Tom Mary'yi küplere bindirdi.
- Tom, Mary'yi deli etti.
- Tom, Mary'yi çok sinirlendirdi.

Tom drives Mary up the wall.