Translation of "Köşeye" in English

Biz köşeye sıkıştırıldık.

We were driven to the wall.

Adam köşeye yürüdü.

The man walked round the corner.

Bunu köşeye koyalım.

Let's put this in the corner.

Tom köşeye yürüdü.

Tom walked down to the corner.

O, köşeye sıkıştırıldı.

He was cornered.

Tom köşeye sıkıştırıldı.

Tom was backed into a corner.

Kuyruk köşeye kadar uzanıyordu.

The line stretched around the corner.

Sami köşeye park etti.

Sami parked around the corner.

Artık Escobar sürekli köşeye sıkışıyordu

Now Escobar was stuck in the corner all the time

Onun planı bir köşeye atıldı.

His plan was discarded.

İki öğrenci köşeye vardıklarında ayrıldı.

The two students parted when they reached the corner.

Köşeye büyük bir kamyon geldi.

A large truck came around the corner.

Tom köşeye gitti ve ağladı.

Tom went into a corner and cried.

Büyük bir kamyon köşeye vardı.

Round the corner came a large truck.

Tom Mary'yi bir köşeye itti.

Tom pushed Mary into a corner.

Sanırım kendi kendimizi köşeye sıkıştırdık.

I think we've painted ourselves into a corner.

Kulübün dışındaki kuyruk köşeye kadar uzanıyordu.

The line outside the club stretched around the corner.

- Tom'u tuzağa düşürdüm.
- Tom'u köşeye sıkıştırdım.

I trapped Tom.

Tom köşeye sıkışmış bir fare gibi dövüştü.

Tom fought like a cornered rat.

Tom bir grup isyancı tarafından köşeye sıkıştırıldı.

Tom was cornered by a group of rebels.

Karanlık güçler olarak etiketlenenleri bir köşeye atmak yanlış.

as these forces of darkness that the hero should come and defeat.

Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.

The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.

Askerler yüksek bir uçurumun kenarında Tom'u köşeye sıkıştırdılar.

The soldiers cornered Tom at the edge of a high cliff.

Köşeye sıkışmış bir hayvandan daha tehlikeli bir şey yoktur!

Nothing more dangerous than a cornered animal!

Vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip

adjusting the body temperature according to the external environment and taking a corner

- Tom tamamen köşeye sıkıştığını hissetmişti.
- Tom kendini tamamen kapana kısılmış hissetti.

Tom felt completely trapped.