Translation of "Jamal" in English

0.008 sec.

Examples of using "Jamal" in a sentence and their english translations:

- Hadi, Jamal.
- Gidelim, Jamal.

Let's go, Jamal.

Buradayız, Jamal.

We're here, Jamal.

Abartma, Jamal.

Don't exaggerate, Jamal.

Korkma, Jamal.

Don't be afraid, Jamal.

Jamal, bekle.

Jamal, hold on.

O, Jamal olmalı.

That must be Jamal.

O haklı, Jamal.

He's right, Jamal.

Jamal ona tapıyor.

Jamal adores her.

Jamal nereye gitti?

Where did Jamal go?

Beni incitiyorsun Jamal.

You're hurting me, Jamal.

Neden buradasın, Jamal?

Why are you here, Jamal?

Jamal odasına gitti.

Jamal went to his room.

Şikayet etme, Jamal.

Don't complain, Jamal.

Jamal şantiyeden kovuldu.

Jamal was fired from the construction site.

Jamal şimdi nerede?

Where is Jamal now?

Sorun nedir, Jamal?

What is the problem, Jamal?

Bu Jamal mi?

Is this Jamal?

Şunu gördün mü, Jamal?

Did you see that, Jamal?

Bir söz verdin, Jamal.

You made a promise, Jamal.

Jamal duygularını kontrol edemedi.

Jamal lost control of his emotions.

Şimdi beni izle, Jamal.

Watch me now, Jamal.

Jamal kavşakta trafiği yönlendiriyor.

Jamal is directing the traffic at the intersection.

Jamal, burada ne yapıyorsun?

Jamal, what are you doing here?

Ne yapmam gerekiyor, Jamal?

What should I do, Jamal?

Jamal onun için ölürdü.

Jamal would die for her.

Biraz kahve iç, Jamal.

Have some coffee, Jamal.

Ben Jamal, Sarah'nın kocası.

I'm Jamal, Sarah's husband.

Jamal yaptığı işte iyidir.

Jamal is good at what he does.

Jamal ile konuşmak istedim.

I wanted to have a word with Jamal.

Bana ondan bahset, Jamal.

Tell me about it, Jamal.

Jamal bir taksiyle geldi.

Jamal arrived in a taxi.

Bana elini ver, Jamal.

Give me your hand, Jamal.

Jamal olmadan yaşamak düşünülemez.

Living without Jamal is unthinkable.

Jamal hiçbir şey söylemedi.

Jamal didn't say anything.

Onu bana ver, Jamal.

Give it to me, Jamal.

Jamal çıktığınızı biliyor mu?

Does Jamal know that you're going out?

Onu anlamıyor musun, Jamal?

Don't you see that, Jamal?

- Jamal dikkat merkezi olmak istiyor.
- Jamal ilgi odağı olmak istiyor.

Jamal wants to be the center of attention.

- Jamal ve Sarah Kahire'ye geldiler.
- Jamal ve Sarah, Kahire'ye ulaştılar.

Jamal and Sarah arrived in Cairo.

Ne demek istediğini biliyorum, Jamal.

I know what you mean, Jamal.

İyi bir iş yaptın, Jamal.

You've done a good job, Jamal.

Jamal ve Sarah bugün geliyorlar.

Jamal and Sarah are coming today.

Şimdi ne yapmamız gerek, Jamal?

What should we do now, Jamal?

Jamal akşam eve geri geldi.

Jamal came back in the evening.

Jamal şimdi eve gitmek zorunda.

Jamal has to go home now.

Benim, Jamal. Beni geri ara.

It's me, Jamal. Call me back.

Jamal o konuyu bilmek istemiyor.

Jamal doesn't want to know about it.

Jamal bana bir not bıraktı.

Jamal left me a note.

Bir sorun var mı, Jamal?

Is there a problem, Jamal?

Jamal geleceğimin bir parçası değil.

Jamal is not part of my future.

Sadece bunun hakkında konuşmak istemiyorum, Jamal.

I just don't want to talk about it, Jamal.

Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum, Jamal.

I'm looking forward to working with you, Jamal.

Jamal kendini biraz daha iyi hissediyor.

Jamal feels a little better.

Jamal mı? O burada ne yapıyor?

Jamal? What is he doing here?

Jamal düğün için bana yardım edecek.

Jamal is going to help me with the wedding.

Biliyorsun Jamal ve Sarah birbirleriyle geçinmezler.

You know that Jamal and Sarah don't get along with each other.

Jamal çok güçlü ve profesyonel görünüyor.

Jamal seems very strong and professional.

Görevde olan tek doktor Jamal Sadiq'tır.

The only doctor on duty is Jamal Sadiq.

Jamal yeni kız arkadaşı ile Kahire'ye taşındı.

Jamal moved to Cairo with his new girlfriend.

Sen çok akıllısın, Jamal. Her şeyi biliyorsun.

You're so smart, Jamal. You know everything.

Jamal her zaman bana karşı çok kibardır.

Jamal is always so nice to me.

Jamal artık sadece sıradan bir adam değil.

Jamal isn't just an ordinary man anymore.

"Jamal aziz değildir." "Buna rağmen ona güveniyorum."

"Jamal is not a saint." "Yet I trust him."

İç bunu Jamal. Kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

Drink this, Jamal. You'll feel better.

Jamal içki almaya gitmek için şantiyeden ayrıldı.

Jamal left the construction site to go get a drink.

Jamal Sadiq siz misiniz? Ben büyük bir hayranım!

Are you Jamal Sadiq? I'm a big fan!

Büyüdüğümde Jamal gibi akıllı bir adam olmak isterim.

I wanna be a smart man like Jamal when I grow up.

Jamal için hiçbir şey söylemeden kayıp olmak alışılmadıktır.

It's unusual for Jamal to go missing without saying anything.

Jamal tehlikeli bir haydut. Her zaman başı beladadır.

Jamal is a dangerous thug. He always gets in trouble.

"Benim için mi çay hazırlıyorsun?" "Hayır, Jamal için."

"Are you making tea for me?" "No, for Jamal."

Jamal ve Sarah gitti, Fadıl ve Dania geldi.

Jamal and Sarah went, Fadıl and Dania came.

Jamal benim ilk erkek arkadaşımdı ve sadece bir tane.

Jamal was my first boyfriend and the only one.