Translation of "Iyisini" in English

Daha iyisini yapmalıyız.

We must do better.

Daha iyisini yapabiliriz.

I think we can do better.

En iyisini yapın.

Do your very best.

En iyisini istiyorum.

I want the best.

Daha iyisini yapmalısın.

- You need to do better.
- You've got to do better.

En iyisini umalım.

Let us hope for the best.

Bundan iyisini yapamam.

I can't improve on this.

Daha iyisini umuyorduk.

We expected better.

En iyisini istedim.

I wanted the best.

En iyisini bekliyorum.

I expect the best.

Nasıl en iyisini yapacağız?

how do we ensure that we perform at our best?

O, daha iyisini bilmez.

He doesn't know any better.

Biz en iyisini umalım.

- Let's hope for the best.
- Let's hope for the best!

Daha iyisini yapmak zorundayız.

We have to do better.

Senden daha iyisini bekliyordum.

- I expected better of you.
- I expected better from you.

Ondan daha iyisini bekliyordum.

- I expected better of him.
- I expected better of her.

O daha iyisini yapabilir.

He can do better.

En iyisini sona sakladık.

We saved the best for last.

Tom'dan daha iyisini bekliyordum.

I expected better of Tom.

Yapabileceğinin en iyisini yaptın.

You've done the best you can do.

Ondan daha iyisini yapalım.

Let's do better than that.

Tom en iyisini istiyor.

Tom wants the best.

Ondan daha iyisini yapabilirsin.

- You can do better.
- You can do better than that.

Bundan daha iyisini yapabilirsin.

You can do better than this.

En iyisini sona saklıyorum.

I'm saving the best for last.

En iyisini hak ediyorsun.

You deserve the best.

Bundan daha iyisini yapmalısın.

You must do better than that.

Ondan daha iyisini yapmalısın.

You need to do better than that.

Bundan daha iyisini bilmelisin.

You should know better than that.

Tom daha iyisini yapamazdı.

Tom couldn't have done better.

Onlar en iyisini istiyor.

They want the best.

Daha iyisini hak ediyorum.

I deserve better.

Daha iyisini hak ediyorsun.

You deserve better.

Daha iyisini hak ettin.

You deserved better.

Ondan daha iyisini yapabilirim.

- I can do better than that.
- I can do better than this.

Bundan daha iyisini yapabilirim.

I can do better than this.

Onlara en iyisini diliyorum.

I wish them the very best.

Tom'a en iyisini diliyorum.

I wish Tom the very best.

Bence daha iyisini yapabilirdik.

I think we could do better.

Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.

- I'm doing the best I can.
- I'm doing all I can.
- I'm doing my best.
- I am doing my best.
- I do my best.
- I do the best I can.
- I'm trying my best.
- I am trying my best.
- I am doing all I can.

Yapabileceğimin en iyisini yapacağım.

I'll do the best I can.

Bundan daha iyisini bekledim.

I expected better than this.

Ondan daha iyisini yapacağız.

We're going to do better than that.

Onlara en iyisini diliyoruz.

We wish them all the best.

En iyisini yapmaya çalışmalıyız.

We must try to make the best of it.

Sanırım daha iyisini yapabilirdim.

- I think I could've done better.
- I think I could have done better.
- I think that I could've done better.

En iyisini umut etmeliyiz.

We must hope for the best.

Sana daha iyisini göstereyim.

Let me show you a better one.

- Bundan daha iyisini hak ediyorsun.
- Bundan daha iyisini hak ediyorsunuz.

You deserve better than that.

- Elimden gelenin en iyisini yapamıyorum.
- Ben elimden gelenin en iyisini yapamıyorum.

I can't be at my best.

Elimden gelenin en iyisini yaparak

is for me to do my best

En iyisini yapmak konusunda endişelenirsek,

When we're concerned about performing our best,

Daha iyisini yapmak için çabalamalıyız.

We must strive to do better.

Sorular sormaktan daha iyisini biliyordum.

I knew better than to ask questions.

İkimiz için en iyisini istiyoruz.

I want what's best for both of us.

Bundan daha iyisini hak ediyorum.

I deserve better than this.

Gelecekte daha iyisini yapmaya çalışmalıyım.

I must try to do better in future.

Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.

We're doing the best we can.

Elinden gelenin en iyisini yaptın.

You did the best you could.

Elinizden gelenin en iyisini yapın!

- Do the best you can!
- Do the best you can.

Tom yapabileceğinin en iyisini yapıyor.

Tom does the best he can.

Bundan daha iyisini nasıl yapabiliriz?

How can we do better than this?

Sanırım Tom daha iyisini yapabilirdi.

- I think Tom could do better.
- I think that Tom could do better.

Elimden gelenin en iyisini yaparım.

I do the best I can.

Elimden gelenin en iyisini yapıyorum.

I'm doing the very best I can.

Ben daha iyisini hak ettim.

I deserved better.

Bir aptaldan daha iyisini bekleyemezsin.

You can't expect any better from an idiot.

Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.

Just do the best you can.

Elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

We'll do the best we can.

O daha iyisini hak ediyor.

She deserves better.

Tom daha iyisini hak ediyor.

Tom deserves better.

Siz ikinize en iyisini diliyorum.

I wish you two the best.

Bundan çok daha iyisini yapabilirsin.

You can do a lot better than that.

Senin daha iyisini yapabileceğini biliyorum.

- I know you can do better.
- I know that you can do better.

Tom bundan daha iyisini yapabilmeli.

Tom should be able to do better than this.

Biz daha iyisini hak ediyoruz.

We deserve better.

Elimden gelenin en iyisini yapmadım.

I didn't do my best.

Sen çok daha iyisini yapabilirsin.

You can do much better.

Biz kesinlikle daha iyisini yapabiliriz.

We can surely do better.

Elimden gelenin en iyisini verdim.

I gave it my best.

Tom için en iyisini diliyoruz.

We wish Tom the best.

En iyisini en sona sakladım.

I've saved the best for last.

Tom daha iyisini hak etti.

Tom deserved better.

Onlar daha iyisini hak ediyorlar.

They deserve better.

Yapabileceğimi umduğumdan daha iyisini yaptım.

I did better than I expected I'd be able to.

Sanırım ondan daha iyisini yapabilirsin.

- I think you can do better than that.
- I think that you can do better than that.

Tom yapabildiğinin en iyisini yaptı.

- Tom has done his best.
- Tom has done the best he can.

Daha iyisini yapabileceğini düşünmüyor musun?

Don't you think you could do better?

Onlar için en iyisini yap.

Do what's best for them.

Onun için en iyisini yap.

Do what's best for him.

Tom en iyisini bildiğini düşünüyor.

- Tom thinks he knows best.
- Tom thinks that he knows best.