Translation of "Itti" in English

Onu itti.

He pushed her away.

Nazikçe beni itti.

He pushed me gently.

Tom beni itti.

Tom pushed past me.

Tom, Mary'yi itti.

- Tom gave Mary a shove.
- Tom gave Mary a push.

O, arabayı itti.

She pushed the car.

Çocuk tabağını itti.

The boy pushed his plate away.

O beni itti.

He pushed me.

Tom tabağını itti.

Tom pushed his plate away.

Sami kapıyı itti.

Sami pushed open the door.

Tom kitabı itti.

Tom pushed the book away.

Beni bir kenara itti.

He thrust me aside.

Tom, Mary'yi suya itti.

Tom pushed Mary into the water.

Onu yüzme havuzuna itti.

She pushed him into the swimming pool.

Tom, Mary'yi uçurumdan itti.

Tom pushed Mary off the edge of the cliff.

Tom, Mary'yi havuza itti.

Tom pushed Mary into the pool.

Onu bir kenara itti.

She pushed him away.

O beni yavaşça itti.

She pushed me gently.

Tom seni itti mi?

Did Tom push you?

Tom Mary'yi uçurumdan itti.

Tom pushed Mary off the cliff.

Mary saçını yüzünden itti.

Mary pushed her hair away from her face.

Tom, Mary'yi sandalyeye itti.

Tom pushed Mary into the chair.

Biri beni içeri itti.

Somebody pushed me in.

Tom Mary'yi tramplenden itti.

Tom shoved Mary off the diving board.

Tom Mary'yi tekneden itti.

Tom pushed Mary out of the boat.

Tom Mary'yi havuza itti.

Tom shoved Mary into the pool.

Tom Mary'yi odaya itti.

Tom pushed Mary into the room.

Tom Mary'yi iskeleden itti.

Tom pushed Mary off the pier.

Tom öfkeyle Mary'yi itti.

Tom angrily shoved Mary away.

Tom Mary'yi öfkeyle itti.

Tom angrily pushed Mary away.

Tom, Mary'yi yavaşça itti.

Tom gave Mary a gentle push.

Tom Mary'yi biraz itti.

Tom gave Mary a little shove.

Seni havuza kim itti?

Who pushed you into the pool?

Tom Mary'yi asansöre itti.

Tom pushed Mary into the elevator.

Tom Mary'yi arabaya itti.

Tom shoved Mary into the car.

O, kapıyı hafifçe itti.

She gave the door a gentle push.

O, onu iskeleden itti.

She pushed him off the pier.

Tom açık kapıyı itti.

- Tom pushed the door open.
- Tom pushed open the door.

Tom beni geriye itti.

Tom pushed me away.

Tom, Mary'yi dolaba itti.

Tom pushed Mary into the closet.

Tom kesinlikle beni itti.

Tom definitely pushed me.

Leyla, Sami'yi duvara itti.

Layla pushed Sami to the wall.

Tom beni havuza itti.

Tom pushed me into the pool.

Tom sandalyeyi uzağa itti.

Tom pushed the chair away.

Sami, Leyla'yı köprüden itti.

Sami pushed Layla off the bridge.

Tom ağır kapıyı itti.

Tom pushed the heavy door.

Adam onu bir kenara itti.

The man shoved her aside.

Tom, Mary'yi merdivenlerden aşağı itti.

Tom pushed Mary down the stairs.

O, onu yüzme havuzuna itti.

He pushed her into the swimming pool.

O, kediyi yüzme havuzuna itti.

He pushed the cat into the swimming pool.

Tom Mary'yi pencereden dışarı itti.

Tom pushed Mary out the window.

Tom Mary'yi yolun dışına itti.

Tom pushed Mary out of the way.

Tom salı suya doğru itti.

Tom pushed the raft into the water.

Tom kaseyi Mary'ye doğru itti.

Tom shoved the bowl toward Mary.

Tom Mary'yi arka koltuğa itti.

Tom shoved Mary into the backseat.

Tom ayağıyla sessiz alarmı itti.

Tom pushed the silent alarm with his foot.

Tom Mary'yi duvara doğru itti.

- Tom shoved Mary against the wall.
- Tom pushed Mary against the wall.
- Tom shoved Mary up against the wall.

Tom Mary'yi kapıdan dışarı itti.

Tom shoved Mary out the door.

Çocuk, kuru yaprakları ayağıyla itti.

The children kicked the dry leaves into the air.

Tom yemeği tabağının etrafına itti.

Tom pushed the food around his plate.

Tom Mary'yi kapıya doğru itti.

Tom shoved Mary toward the door.

O, saçlarını omuzlarının üzerine itti.

She pushed her hair over her shoulders.

Tom Mary'yi yüzme havuzuna itti.

Tom pushed Mary into the swimming pool.

O arabayı yokuş aşağı itti.

He pushed the car downhill.

Tom kapıyı açmak için itti.

- Tom pushed the gate open.
- Tom pushed open the gate.

Onlar onu bir kenara itti.

They pushed her aside.

O, yanımdan geçerken beni itti.

He pushed past me.

O, onu kapıdan dışarı itti.

She pushed him out the door.

O, onu pencereden dışarı itti.

She pushed him out the window.

Tom kapıyı kapatmak için itti.

Tom pushed the door shut.

Tom Mary'yi kapının dışına itti.

Tom pushed Mary out the door.

Tom beni dolabın içine itti.

Tom pushed me into the lockers.

Tom Mary'yi garaja doğru itti.

Tom goaded Mary toward the garage.

Tom Mary'yi uçurumun kenarına itti.

Tom pushed Mary over the edge of the cliff.

Tom, Mary'yi işini bırakmaya itti.

Tom pushed Mary to quit her job.

Tom Mary'yi bir köşeye itti.

Tom pushed Mary into a corner.

Tom arabanın arkasına geçip itti.

Tom got behind the car and pushed.

Mary sandalyeyi ayaklarıyla kenara itti.

Mary pushed the chair away with her feet.

Sami, Leyla'yı arka koltuğa itti.

Sami pushed Layla down into the back seat.

Tom, annesi için alışveriş sepetini itti.

Tom pushed the shopping cart for his mother.

Tom sandalyesini geri itti ve kalktı.

Tom pushed back his chair and got up.

Tom kapıyı açmak için yavaşça itti.

Tom slowly pushed open the door.

Tom ıslak elbiselerini kurutucu içine itti.

Tom shoved his wet clothes into the dryer.

O, kafasındaki şapkayı geriye doğru itti.

He pushed his hat back on his head.

Tom yemek tabağını Mary'ye doğru itti.

Tom shoved his plate of food toward Mary.

O, bütün gücüyle durmuş arabayı itti.

He pushed the stalled car with all his might.

Bataklığa nasıl düştün? Biri bizi itti.

How did you fall into the swamp? Somebody pushed us.

Bataklığa nasıl düştünüz? Biri bizi itti.

- "How did you fall into the swamp?" "Someone pushed us in."
- How did you fall into the swamp? Someone shoved us.

Tom bütün yastıkları yatağın üzerinden itti.

Tom pushed all the pillows off the bed.

- Tom beni itti.
- Tom beni iteledi.

Tom pushed me.

Mary onun elini bir kenara itti.

Mary pushed his hand away.