Translation of "Içeceğim" in English

- Buna içeceğim.
- Ben buna içeceğim.

I'll drink to that.

Kahvemi içeceğim.

I am going to drink my coffee.

Çay içeceğim.

I will drink the tea.

Su içeceğim.

- I'll drink water.
- I'm going to drink water.

Yağsız süt içeceğim.

I'll have skim milk.

Bir bira içeceğim.

- I'm going to have a beer.
- I'm going to drink a beer.

Biraz acai içeceğim.

I will drink some acai.

Yapabilirsem çay içeceğim.

I'll drink tea, if I can.

Ben kahve içeceğim.

I will drink the coffee.

Biraz meyve suyu içeceğim.

I'm going to drink some juice.

Bir fincan kahve içeceğim.

I'll have a cup of coffee.

Ben sadece bir kahve içeceğim.

I'll just have some coffee.

Ben beyaz şarap içeceğim, lütfen.

I'll have a white wine, please.

Israr edersen, bir tane daha içeceğim.

If you insist, I'll have another drink.

Yatmadan önce bir bardak süt içeceğim.

I'm going to drink a glass of milk before I go to bed.

- Bir bira alacağım.
- Bir bira içeceğim.

I'm going to have a beer.

Çay mı, kahve mi içeceğim soruldu.

I was offered the choice of tea or coffee.

Sadece bir ya da iki bira içeceğim.

I'll just have one or two beers.

- Ben yalnızca bir bardak su alırım.
- Yalnızca bir bardak su içeceğim.

I'll just have a glass of water.

Bugün berbat bir deneyim yaşadım, bu yüzden bir bira içeceğim ve doğruca yatmaya gideceğim.

I had an awful experience today, so I'm going to have a beer and go straight to bed.