Translation of "Hırslı" in English

0.008 sec.

Examples of using "Hırslı" in a sentence and their english translations:

Hırslı mısın?

Are you ambitious?

Çocuklar, hırslı olun.

Boys, be ambitious.

Yeterince hırslı değilim.

I'm not ambitious enough.

Tom oldukça hırslı.

Tom is quite ambitious.

Tom hırslı görünüyor.

Tom seems ambitious.

Tom çok hırslı.

- Tom is very ambitious.
- Tom is really ambitious.

Hırslı olun çocuklar.

Be ambitious, children.

Hırslı olun çocuklar!

Be ambitious, children.

Tom gerçekten hırslı.

Tom is really ambitious.

Çok hırslı görünüyorsun.

You seem to be very ambitious.

Tom hırslı görünüyordu.

Tom seemed ambitious.

- Mary, hırslı bir kızdır.
- Mary hırslı bir kız.

Mary is an ambitious girl.

Eğer gerçekten hırslı hissediyorsanız,

And if you're feeling really ambitious,

Gençken hırslı olduğunu söylüyorlar.

They say that he was ambitious when young.

Tom hırslı ve iyimserdir.

Tom is ambitious and optimistic.

Onlar zeki ve hırslı.

They're intelligent and voracious.

Tom son derece hırslı.

Tom is extremely ambitious.

Tom asla hırslı değildi.

Tom never was ambitious.

Tom akıllı ve hırslı.

Tom is smart and ambitious.

Çok hırslı bir kadındı.

She was a very ambitious woman.

Tom'un hırslı olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is ambitious.
- I think that Tom is ambitious.

Tom hırslı, değil mi?

Tom is ambitious, isn't he?

O hırslı bir okuyucu.

She is an avid reader.

O, hırslı ve yeteneklidir.

She's ambitious and talented.

Tom genç ve hırslı.

Tom is young and ambitious.

Ben hırslı bir golfçüyüm.

I'm an avid golfer.

Tom hırslı bir balıkçı.

Tom is an avid fisherman.

Tom hırslı bir okuyucu.

- Tom is a voracious reader.
- Tom is an avid reader.

Tom hırslı ve yetenekli.

Tom is ambitious and talented.

Tom'un hırslı olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is ambitious.
- I know Tom is ambitious.

Tom çok hırslı değildi.

Tom wasn't very ambitious.

Tom kadar hırslı görünmüyorsun.

You don't seem to be as ambitious as Tom.

Tom ve Mary hırslı.

Tom and Mary are ambitious.

Kazuo hırslı bir genç adamdır.

Kazuo is an ambitious young man.

O çok zeki ve hırslı.

She is very intelligent and passionate.

Tom'un hırslı olduğundan oldukça eminim.

I'm pretty sure Tom's ambitious.

Tom gerçekten hırslı, değil mi?

Tom is really ambitious, isn't he?

Tom oldukça hırslı, değil mi?

- Tom is pretty ambitious, isn't he?
- Tom is quite ambitious, isn't he?

Tom çok hırslı, değil mi?

Tom is very ambitious, isn't he?

Tom hırslı bir sanat koleksiyoncusu.

Tom is an avid art collector.

Tom çok hırslı bir kişi.

Tom is a very ambitious person.

Bu kadar hırslı olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know you were so ambitious.
- I didn't know that you were so ambitious.

Tom, yeteri kadar hırslı değilsin.

- You're not ambitious enough, Tom.
- You aren't ambitious enough, Tom.

O, çok hırslı bir kadındı.

She was a very ambitious woman.

Tom hırslı bir tenis oyuncusu.

Tom is an avid tennis player.

Tom hâlâ hırslı bir bahçıvan.

Tom is still an avid gardener.

Mary işi hakkında çok hırslı.

Mary is very passionate about her work.

Tom hırslı bir genç adamdır.

Tom is an ambitious young man.

Mary hırslı bir genç kadındır.

Mary is an ambitious young woman.

Tom'un daha hırslı planları var.

Tom has more ambitious plans.

Tom çok hırslı bir adam.

Tom is a very driven guy.

Mary çok hırslı bir kadın.

Mary is a very ambitious woman.

Tom Mary'nin hırslı olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was ambitious.

Tom ve ben hırslı değiliz.

Tom and I aren't competitive.

Tom'un yeterince hırslı olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is ambitious enough.
- I don't think that Tom is ambitious enough.

Tom hırslı ama Mary değil.

Tom is ambitious, but Mary isn't.

Çok hırslı değilsin, değil mi?

- You aren't very ambitious, are you?
- You're not very ambitious, are you?

Senin planının çok hırslı olduğunu düşünüyorum.

I think your plan is too ambitious.

Politika konusunda daima çok hırslı oldum.

I have always been very passionate about politics.

Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.

Mary wanted to marry a man with ambition.

Tom'un bu kadar hırslı olacağını sanmıyordum.

I didn't think Tom would be so ambitious.

Tom hırslı bir okuyucu, değil mi?

Tom is an avid reader, isn't he?

Tom ve Mary her ikisi de hırslı.

Tom and Mary were both ambitious.

Sami ve Leyla hırslı bir genç çiftti.

Sami and Layla were an ambitious young couple.

Ekonomilerini çeşitlendirecek hırslı projeler geliştireceğini açıkladılar. Bu tamamıyla

and developing ambitious plans to diversify their economies and get some distance from

Tom ve Mary ikisi de hırslı, değil mi?

Tom and Mary are both ambitious, aren't they?

Tom ve Mary'nin ikisi de gerçekten hırslı, değil mi?

Tom and Mary are both really ambitious, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok hırslı, değil mi?

Tom and Mary are both pretty ambitious, aren't they?

Babam hırslı bir adamdı ve büyük miktarda kahve içerdi.

My father was an ambitious man and would drink massive amounts of coffee.

- Tom'un göründüğü kadar hırslı görünmüyorsun.
- Tom'un göründüğü kadar hevesli görünmüyorsun.

You don't seem to be as ambitious as Tom seems to be.

- Daha iyi bir finansal katılım sağlamak için hırslı bir plan başlattılar.

- They have started an ambitious plan to achieve better financial inclusion.

Ben hırslı biriyim - Onun neyin peşinde olduğunu çok iyi bilen biriyim.

I'm someone ambitious - someone who knows very well what he is after.

En güçlü adam, ''Saudi Vision 2030'' denilen hırslı bir reform planı açıkladı.

the kingdom, announced an ambitious reform plan known as “Saudi Vision 2030” the