Translation of "Gidemeyiz" in English

Gidemeyiz.

We can't go.

Şimdi gidemeyiz.

We can't go right now.

Oraya gidemeyiz.

We can't go there.

Erken gidemeyiz.

We can't leave early.

Öylece bırakıp gidemeyiz.

We can't just walk away.

Oraya geri gidemeyiz.

We can't go back out there.

Biz oraya gidemeyiz.

We can't go in there.

Biz stüdyoya gidemeyiz.

- We cannot go into the studio.
- We can't go into the studio.

Henüz eve gidemeyiz.

We can't go home yet.

Maalesef pazartesi günü gidemeyiz.

- I'm afraid we can't go on Monday.
- I'm afraid that we can't go on Monday.

Bugün bir yere gidemeyiz.

We can't go anywhere today.

Neden Tom'u ziyarete gidemeyiz?

Why can't we go visit Tom?

Şu anda oraya gidemeyiz.

We can't go there right now.

Bu hafta Boston'a gidemeyiz.

We can't go to Boston this week.

Kanunların kıyısını köşesini kurcalamakla gidemeyiz.

if we want migrants to be treated humanely.

Yağmur yağdığı için dışarıya gidemeyiz.

We can't go outside because it's raining.

Onu burada öylece bırakıp gidemeyiz.

We can't just leave her here.

Biz başka bir yere gidemeyiz.

We can't go anywhere else.

Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz.

We cannot go any farther without a rest.

Tom buraya gelinceye kadar gidemeyiz.

I can't leave until Tom gets here.

Siz hediyeleri sarıncaya kadar biz gidemeyiz.

We can't leave until you wrap the presents up.

Tom ve Mary buraya gelinceye kadar biz gidemeyiz.

We can't leave until Tom and Mary get here.

İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.

You can accelerate as much as you want, but since the car's in neutral, we won't be going anywhere.