Translation of "Geçtiğini" in English

0.006 sec.

Examples of using "Geçtiğini" in a sentence and their english translations:

Hikâyelerden geçtiğini keşfettim.

was through not jokes but stories.

Testi geçtiğini duydum.

I heard you passed the test.

Nasıl geçtiğini anlat.

Tell me how it went.

- Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Saatin nasıl geçtiğini hiç anlamamışım.

I lost track of time.

Kanatlarımın uçuşa geçtiğini hissediyorum

Feel my wings take flight

Kadın hareketinin zamanının geçtiğini

I don't believe that the women's movement has had its day

Onun yolu geçtiğini gördüm.

She saw him crossing the road.

Onun sınavı geçtiğini duydum.

I heard that he passed the exam.

Onun caddeyi geçtiğini gördüm.

I saw her coming across the street.

Onun caddeyi geçtiğini gördük.

We saw him walk across the street.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık.

We lost track of the time.

Sadece dalga geçtiğini düşündüm.

- I thought you were just kidding.
- I thought that you were just kidding.

Tom zamanın geçtiğini biliyor.

- Tom knows time's running out.
- Tom knows time is running out.
- Tom knows that time's running out.

Tom öfkesinin geçtiğini söyledi.

- Tom said he wasn't angry anymore.
- Tom said he wasn't mad anymore.
- Tom said that he wasn't mad anymore.
- Tom said that he wasn't angry anymore.

Tom'un yolu geçtiğini gördüm.

I saw Tom crossing the road.

Öğretmenin caddeyi yürüyerek geçtiğini gördüm.

I saw the teacher walk across the street.

Gökyüzünün parlaklığı fırtınanın geçtiğini gösterdi.

The brightness of the sky showed that the storm had passed.

Tom zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı.

- Tom lost track of the time.
- Tom lost track of time.

Bir köpeğin caddeyi geçtiğini gördüm.

I saw a dog crossing the street.

Bir çocuğun caddeyi geçtiğini gördüm.

I saw a boy crossing the street.

Dün konserinin iyi geçtiğini sanıyordum.

- I thought your concert went well yesterday.
- I thought that your concert went well yesterday.

Tom'a uyku zamanının geçtiğini söyle.

Tell Tom that it's past his bedtime.

Uzun bir zaman geçtiğini biliyorum.

I know it's been a while.

O sınavı geçtiğini iddia ediyor.

He claims to have passed the exam.

Tom herkese sınavı geçtiğini söyledi.

Tom told everyone that he'd passed the exam.

Tom sınavı geçtiğini herkese söyledi.

Tom told everyone that he passed the exam.

Tom sınavı geçtiğini iddia etti.

Tom claimed that he passed the exam.

Tom'un nehri yüzerek geçtiğini gördüm.

I saw Tom swim across the river.

Tom'un yüzerek nehri geçtiğini gördüm.

I saw Tom swimming across the river.

Ne kadar zaman geçtiğini söyleyemem.

I cannot say how much time passed.

Kafasından neler geçtiğini merak ediyorum.

I wonder what goes on inside his head?

Tom Mary'nin dalga geçtiğini düşündü.

- Tom thought Mary was kidding.
- Tom thought that Mary was kidding.

Ben senin dalga geçtiğini düşündüm.

- I thought you were kidding.
- I thought that you were kidding.

Tom'un benimle dalga geçtiğini düşündüm.

- I thought Tom was kidding me.
- I thought that Tom was kidding me.

Onun yolu nasıl geçtiğini gördüm.

I saw how he crossed the road.

Fadıl ailesine İslam'a geçtiğini söyledi.

Fadil told his family that he converted to Islam.

Fadıl'ın İslam'a geçtiğini kimse bilmiyordu.

Nobody knew that Fadil had converted to Islam.

Sami Leyla'nın İslam'a geçtiğini biliyordu.

Sami knew that Layla converted to Islam.

Tom'un kırmızı ışıkta geçtiğini gördüm.

I saw Tom running a red light.

Tom'un caddenin karşısına geçtiğini gördüm.

I saw Tom cross the street.

Bazı insanların caddeyi yürüyerek geçtiğini görebiliyorum.

I can see some people walking across the street.

Otobüsten inerken onun caddeyi geçtiğini gördüm.

I saw him cross the street as I got off the bus.

Yaşlı bir kadının caddeyi geçtiğini gördüm.

I saw an old woman cross the street.

O ikisinin arasında ne geçtiğini bilmiyorum.

I do not know what is going on between them.

Tom'un senedinin vadesinin geçtiğini fark etmedim.

I didn't realize that Tom's bill was overdue.

Her gün evimin yanından geçtiğini görüyorum.

I see you going by my house every day.

Tom Mary'nin onunla dalga geçtiğini düşündü.

- Tom thought Mary was kidding him.
- Tom thought that Mary was kidding him.

Kimse onun kafasından neler geçtiğini anlamıyor.

No one understands what's going through her head.

Yanni ilk Ramazan'ının zor geçtiğini söyledi.

Yanni said that his first Ramadan was difficult.

Las Vegas' ta zamanın nasıl geçtiğini anlamazsın.

It's easy to lose track of time when you are in Las Vegas.

Bu sabah arabayla evimin önünden geçtiğini gördüm.

I saw you driving by my house this morning.

Neden bize sadece aklından ne geçtiğini anlatmıyorsun?

Why don't you just tell us what's on your mind?

Her gün benim evin önünden geçtiğini görüyorum.

I see you going by in front of my house every day.

Giriş sınavını başarılı şekilde geçtiğini öğrendim. Tebrikler!

I found out that you had successfully passed the entrance exam. Congrats!

Fadıl anne ve babasına İslam'a geçtiğini söyledi.

Fadil told his parents he converted to Islam.

Geçen gece randevunuzun nasıl geçtiğini bana anlatın.

Tell me how your date went last night.

Hannibal'in Alpleri tam olarak nereden geçtiğini biliyor musun?

Do you know where exactly Hannibal crossed the Alps?

Anibal'in Alpleri tam olarak nerede geçtiğini biliyor musun?

Do you know exactly where Hannibal crossed the Alps?

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez.

No one ever really knows what's going through someone else's head.

- Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Sanırım zaman kavramını yitirdim.

I guess I lost track of the time.

Dan, Linda'nın caddeyi neden geçtiğini bile merak etmedi.

Dan didn't even wonder why Linda crossed the street.

Tom Mary'nin sınavlarını geçtiğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.

Tom was really glad to hear that Mary had passed her exams.

Fadıl, insanlara neden İslam'a geçtiğini anlatan videolar yaptı.

Fadil did videos to tell people why he converted to Islam.

Tom demir yolu hattını geçtiğini biliyordu ama kendini tutamadı.

Tom knew he was crossing the line, but he couldn't help himself.

Bu projeleri bir harita üzerine yerleştirirseniz, birçoğunun Sincan'dan geçtiğini görerek,

If you plot these projects on a map you’ll see a lot of them pass through Xinjiang, making

"Leyla korkunç biçimde işkence gördü." "Zaten onun cehennemden geçtiğini görebiliyorum."

"Layla was horribly tortured." "I can see that she has already been through hell."

- O ikisinin arasında ne geçtiğini bilmiyorum.
- Onlar arasında neler olduğunu bilmiyorum.

I do not know what is going on between them.

New York, Hong Kong ya da Singapur gibi yerleri geçtiğini biliyor musunuz?

as New York, Hong Kong or Singapore?!

- Onun aklında ne olduğunu anladın mı?
- Onun aklından ne geçtiğini anladın mı?

Did you understand what he had in mind?

Takeo'nun sınavı geçtiğini ve Kunio'nun da başarısız olduğunu düşünüyordum ama sonuç tam aksine çıktı.

I thought that Takeo would pass the exam and Kunio would fail, but the result was the other way around.