Translation of "Götür" in English

0.014 sec.

Examples of using "Götür" in a sentence and their english translations:

Götür beni

(Singing) Take me

Al götür.

Take it away.

Köpeğini götür.

Take your dog away.

- Beni Kızılderililere götür.
- Beni Amerikan yerlilerine götür.

Take me to the Native Americans.

Beni de götür.

Take me with you.

O kutuyu götür!

Take that box away!

Beni eve götür.

- Take me home.
- Give me a ride home.

Beni mağazaya götür.

Drive me to the store.

Kediyi odama götür.

Take the cat to my room.

Sandalyeyi odana götür.

Take the chair to your room.

Çöpü dışarıya götür.

- Take the garbage out.
- Take out the trash.
- Take the rubbish out.

Tom'u eve götür.

Take Tom home.

Tom'u istasyona götür.

Take Tom to the station.

Tom'u hastaneye götür.

Take Tom to the hospital.

Beni mekânına götür.

Take me to your place.

Beni onlara götür.

Take me to them.

Çocukları okula götür.

Take the kids to school.

Onu geri götür.

Take him back.

Beni Tom'a götür.

Take me to Tom.

Lütfen bunu götür.

Please take this away.

Tom'u buradan götür.

Take Tom out of here.

Beni buradan götür.

Take me away from here.

Beni arabayla götür.

Give me a ride.

Onu ameliyathaneye götür.

Take her to surgery.

Tom'u içeri götür.

Take Tom inside.

Tom'u dışarı götür.

Take Tom outside.

Tom'u yukarı götür.

Take Tom upstairs.

Onu aşağıya götür.

Take it down.

Onu eve götür.

Take it home.

Onu dışarıya götür.

Take it outside.

Onu yukarıya götür.

Take it upstairs.

Beni oraya götür.

Take me there.

Onu uzağa götür.

Take that away.

Bizi eve götür.

Take us home.

Bizi oraya götür.

Take us there.

Onu Tom'a götür.

Take it to Tom.

Bizi hastaneye götür.

Take us to the hospital.

Tom'u yüzmeye götür.

Take Tom for a swim.

Bunları seninle götür.

Take these with you.

Tom'u yanında götür.

Take Tom with you.

Onu götür, Tom.

Take it away, Tom.

Bizi seninle götür.

Take us with you.

İstersen eve götür.

Take it home if you want.

Beni hastaneye götür.

Take me to the hospital.

Beni ona götür.

Take me to him.

Bunu ona götür.

Take it to him.

Onları yanında götür.

Take them with you.

Onu seninle götür.

Take him with you.

Onları istasyona götür.

- Take them to the station.
- Take her to the station.

Onu istasyona götür.

Take him to the station.

Onları hastaneye götür.

Take them to the hospital.

Onu hastaneye götür.

Take him to the hospital.

Onları dışarı götür.

Take them outside.

Onu dışarı götür.

Take him outside.

Onları içeri götür.

Take them inside.

Onu içeri götür.

Take him inside.

Onları eve götür.

Take them home.

Onları yüzmeye götür.

Take them for a swim.

Onu yüzmeye götür.

- Take him for a swim.
- Take her for a swim.

Bizi çarşıya götür.

Take us downtown.

Onları çarşıya götür.

Take them downtown.

Beni çarşıya götür.

Take me downtown.

Onu çarşıya götür.

Take him downtown.

Bunu annene götür.

Take this to your mother.

Bu kutuyu götür.

Take away this box.

Bunu tamirhaneye götür.

Take it to the repair shop.

Bunu yanında götür.

Take this with you.

Bunu Tom'a götür.

Take this to Tom.

Çocuklarını odalarına götür.

Take your children to their room.

- Lütfen onları seninle götür.
- Lütfen onları yanında götür.

Please take them with you.

Bizi şehir merkezine götür.

Give us a ride downtown.

Onu operasyon odasına götür.

- Take her to surgery.
- Carry her to the operating room.
- Take her to the OR.

Lütfen beni eve götür.

Please take me home.

Anahtarları erkek kardeşine götür.

Take the keys to your brother.

Bu keçileri dağa götür.

Take these goats to the mountain.

Artan yiyeceği eve götür.

Take the leftover food home with you.

Bizi karanlıktan aydınlığa götür.

Lead us from darkness to light.

Bizi yalandan gerçeğe götür.

Lead us from falsehood to truth.

Lütfen bizi oraya götür.

Please take us there.

Lütfen Tom'u yanında götür.

Please take Tom with you.

Sadece beni eve götür.

Just take me home.