Translation of "Dışarıya" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Dışarıya" in a sentence and their hungarian translations:

Dışarıya koştum.

- Kifutottam.
- Kirohantam.

Dışarıya çıktık.

Mi kimentünk.

Çöpü dışarıya götür.

- Vidd ki a szemetet!
- Rakd ki a szemetet!

Çöpü dışarıya çıkar.

Vidd ki a szemetet!

Herkes dışarıya koştu.

Mindenki kirohant.

Pencerenden dışarıya bak.

Nézz ki az ablakodon.

Pencereden dışarıya bak.

- Nézz ki az ablakon!
- Nézzetek ki az ablakon!

Benimle dışarıya gel.

- Gyere ki velem.
- Gyere velem ki.
- Jöjjetek velem ki.

Dışarıya geri git.

Menj ki újra.

Sadece dışarıya gitme.

Csak ne menj ki.

Onu dışarıya atacağım.

- Ki fogom őt hajítani.
- Ki fogom őt vágni.
- Mindjárt kidobom.
- Kivágom, mint macskát szarni.
- Kihajítom, hogy a lába se érje a földet.
- Ki fogom őt dobni.

Tom dışarıya gitmedi.

Tom nem ment ki.

Ben dışarıya gitmedim.

Nem mentem ki.

O, dışarıya belli etmedi.

Sikerült a látszatot fenntartania.

O dışarıya çıplak koştu.

Kirohant meztelenül.

Tom evden dışarıya çıktı.

Tom kisétált a házból.

Pencereden dışarıya bakmayı bırak.

Ne bámulj már kifelé az ablakon!

Dışarıya çıkma. Yağmur yağıyor.

Ne menj ki! Esik.

Delikten dışarıya bir fare fırladı.

Kifutott egy egér a lyukból.

Kapa çeneni yoksa dışarıya atılacaksın.

- Maradj csendben, vagy kidobnak.
- Kussoljál, vagy kidobatlak!

- Neden dışarı çıkmıyoruz?
- Neden dışarıya çıkmıyoruz?

- Miért nem megyünk ki?
- Menjünk ki.

Şehirdeki evinden dışarıya hiç seyahat etmedi.

Még soha nem utazott el abból a városból, ahol lakik.

Lütfen köpeğin dışarıya gitmediğinden emin ol.

Kérlek, figyelj oda, hogy a kutya ne menjen ki.

Tom hava karardıktan sonra nadiren dışarıya çıkar.

Tom ritkán megy ki sötétedés után.

Tom yataktan dışarıya fırladı ve pencereye doğru koştu.

Tom kiugrott az ágyból és odaszaladt az ablakhoz.

Tom ve arkadaşları sigara içmek için dışarıya çıktılar.

Tom és a barátai kimentek rágyújtani.

Birlikte yemek yemek için dışarıya çıkmanın seni neşelendireceğini düşünüyordum.

Gondoltam, ha elmennénk valahova enni, az felvidítana.

Tom arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.

Tomi kihajolt az autó ablakából, és megnyomta a kaputelefon gombját.

- Bir seferde kaç kitap ödünç alabilirim?
- Bir seferde dışarıya kaç kitap çıkarabilirim?

Hány könyvet vihetek egyszerre?