Translation of "Göçmenler" in English

0.003 sec.

Examples of using "Göçmenler" in a sentence and their english translations:

- Amerika bir göçmenler ülkesidir.
- Amerika, göçmenler ülkesidir.

America is a country of immigrants.

Amerika bir göçmenler ülkesidir.

America is a land of immigrants.

- Göçmenler, Avrupa'nın misafirperverliğini istismar ediyorlar.
- Göçmenler, Avrupa'nın konukseverliğini kötüye kullanıyorlar.

Immigrants are abusing the hospitality of Europe.

Göçmenler kıtadan Japon denizini geçti.

Migrants from the continent crossed the Japan sea.

Amerika Birleşik Devletleri göçmenler ülkesidir.

The United States is a country of immigrants.

Göçmenler Avustralya'ya deniz üzerinden geliyorlar.

Immigrants come to Australia across the seas.

Britanyalı göçmenler standart İngilizce konuşmadılar.

British immigrants didn't speak standard English.

Göçmenler vadideki toprağın verimli olduğunu öğrendiler.

The settlers learned that the land in the valley was fertile.

Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.

The emigrants have endured physical and mental pain.

Okullardaki şiddet olaylarından göçmenler sorumlu tutuluyor.

Violence at school is blamed on immigrants.

Fakir Japon göçmenler düşük ücretle çalışmaya istekliydiler.

Poor Japanese immigrants were willing to work for low pay.

Birleşik Krallık her zaman bir göçmenler ülkesi olmuştu.

United Kingdom has always been a country of immigrants.

Göçmenler sürekli bir akış içinde ülkeye giriş yaptılar.

The immigrants entered the country in a steady flow.

Amerikan tarihindeki ilk göçmenler İngiltere ve Hollanda'dan geldiler.

The first immigrants in American history came from England and the Netherlands.

Köfteli makarna New York'ta yaşayan İtalyan göçmenler tarafından yaratılmıştır.

Spaghetti with meatballs was invented by Italian immigrants living in New York City.

Göçmenler artık sadece Britanyalı'ların yapmak istemediği işlerde çalışmıyor. Artık kendi

Immigrants are not only working the jobs Brits don’t want to do anymore, but they are also

İlk göçmenler, sonra siz. Bizim dayanışma - Sosyal yamyamlık için cevap.

First the immigrants, then you. Our solidarity - the answer to social cannibalism.

Önce göçmenler, sonra siz. Dayanışma sosyal yamyamlık için bizim cevabımızdır.

First the emigrants, then you. Solidarity is our response to social cannibalism.

Bu Avrupalı göçmenler tipik olarak yüksek eğtim seviyesine ve üniversite diplomasına sahip.

These European immigrants typically have higher education and university degrees.

Çin'den gelen zengin göçmenler, Vancouver'daki evler için yüksek fiyatlarla ödeme yapmaktan mutlular.

Wealthy immigrants from China are happy to pay stratospherical prices for homes in Vancouver.

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.

Halloween was brought to North America by immigrants from Europe who would celebrate the harvest around a bonfire, share ghost stories, sing, and tell fortunes.

Göçmenler dünyadaki en huzurlu insanlardır. Onlara ait olmayan bir toprağı işgal etmek için binlerce mil geçerler ve eğer vahşi yerli değillerse kimseyi öldürmezler.

The settlers are the most peaceful people in the world. They cross thousands of miles to occupy a land that doesn't belong to them and they never kill anyone if they're not a savage native.