Translation of "Devletleri" in French

0.009 sec.

Examples of using "Devletleri" in a sentence and their french translations:

Amerika Birleşik Devletleri göçmenler ülkesidir.

Les États-Unis d'Amérique sont un pays d'immigrants.

Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyettir.

Les États-Unis sont une république.

- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- Amerika Birleşik Devletleri ay yarışını kazandı.

Les États-Unis avaient gagné la course à la lune.

Birleşmiş Milletler'in tüm üye devletleri bunların

Tous les États membres de l'ONU se sont mis d'accord

Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşmaktadır

Les États-Unis comportent 50 États.

O, Amerika Birleşik Devletleri Donanmasına katıldı.

Il s'enrôla dans la marine des États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri demokratik bir ülkedir.

Les États-Unis d'Amérique sont un pays démocratique.

Haritada olmayacak . Ve Amerika Birleşik Devletleri, çoğu

sur la carte. Et aux États-Unis, une grande partie deviendra des États

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri ile savaş istemiyordu.

L'Allemagne ne voulait pas la guerre avec les États-Unis d'Amérique.

Ben zaten Amerika Birleşik Devletleri ziyaret ettim.

J'ai déjà visité les États-Unis.

Amerika Birleşik Devletleri, güney sınırımızda toplama kampları düzenliyor.

Les États-Unis exploitent des camps de concentration sur notre frontière sud.

Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyettir, Birleşik Krallık değildir.

Les États-Unis sont une république, pas le Royaume-Uni.

Kız kardeşim Londra'da Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinde çalışıyor.

Ma sœur travaille à l'ambassade des États-Unis à Londres.

Amerika Birleşik Devletleri 1776 yılında bir ulus oldu.

Les États-Unis sont devenus une nation en 1776.

Amerika Birleşik Devletleri dünyadaki tek süper güç olmak istiyor.

Les États-Unis veulent devenir l'unique superpuissance dans le monde.

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.

Ce pays rompit les relations diplomatiques avec les États-Unis.

- Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- ABD, Kanada ile komşudur.

- Les États-Unis bordent le Canada.
- Les États-Unis partagent une frontière avec le Canada.

Amerika Birleşik Devletleri dünya mahkum nüfusunun neredeyse dörtte birine sahip.

Les États-unis ont déjà un quart de la population mondiale des prisons.

Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaşın zirvesinde, Kozmonot

Au plus fort de la guerre froide entre les États-Unis et l'Union soviétique, le cosmonaute

Sadece haftalar sonra, Amerika Birleşik Devletleri ilk astronotu Alan Shepherd'ı başlattı.

Quelques semaines plus tard, les États-Unis ont lancé leur premier astronaute, Alan Shepherd.

. Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülke yükümlülüklerinden vazgeçti ve

dessous de deux degrés Celsius par rapport aux valeurs préindustrielles. Cependant, de

Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.

La politique monétaire aux États-Unis a été caractérisée par un crédit faible pendant des mois.

Bu, Amerika Birleşik Devletleri etrafındaki gezimle ilgili iyi bir hatıra olacak.

Ça sera un bon souvenir de mon voyage à travers les États-Unis.

Gaz. Bunu yüzde doksan dokuzu yüzde on beş ile Amerika Birleşik Devletleri

neuf pour cent, puis l'Inde d'environ six virgule vingt-quatre pour cent, la

Hem Kanada hem de Meksika Amerika Birleşik Devletleri ile bir sınır paylaşıyor.

- Le Canada et le Mexique sont situés le long des frontières des États-Unis.
- Le Canada et le Mexique sont situés le long des frontières américaines.

Kennedy'nin kongrede konuştuğu gibi, Amerika Birleşik Devletleri sadece on beş dakikalık uzay uçuşu

Alors que Kennedy s'adressait au congrès, les États-Unis n'avaient que quinze minutes d' expérience de

Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki serbest ticaret anlaşması şu anda müzakere aşamasında.

Un traité de libre-échange entre l'Europe et les États-Unis est en cours de négociation.

1820 ile 1973 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri 46 milyondan fazla göçmeni kabul etti.

Entre mille huit cent vingt et mille neuf cent soixante-treize les États-Unis ont accueillis plus de quarante six millions d'immigrants.

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

Je n'étais pas encore né qu'une guerre éclata entre le Japon et les États-Unis en décembre 1941.

- 1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi.
- 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
- 1860'ta Lincoln, ABD başkanlığına seçildi.

En 1860, Lincoln fut élu Président des États-Unis d'Amérique.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

Que se passerait-il si deux grandes puissances aux langues différentes, telles que les États-Unis d'Amérique et la Chine, s'accordaient pour l'enseignement expérimental de l'espéranto dans les écoles élémentaires ?

Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.

C'est la réponse apportée par les jeunes et les vieux, les riches et les pauvres, Démocrates et Républicains, noirs, blancs, hispaniques, asiatiques, amérindiens, homosexuels, hétérosexuels, handicapés et bien portants. Des Américains qui ont envoyé un message au monde que nous n'avons jamais été juste une collection d'individus ou une collection d'états rouges ou bleus. Nous sommes et serons toujours, les États-Unis d'Amérique.