Translation of "Frizbi" in English

Tom frizbi oynuyor.

- Tom is playing frisbee.
- Tom is playing Frisbee.

Tom dışarıda köpeği ile frizbi oynuyor.

Tom is outside playing frisbee with his dog.

Bazı çocuklar göletin yakınında frizbi oynuyorlardı.

Some children were playing frisbee near the pond.

Frizbi seven bizler için, yarın bir maç var.

For those of us that love frisbee, there's a match tomorrow.

- Tom bir eliyle frizbi yakaladı.
- Tom frizbiyi tek elle yakaladı.

Tom caught the frisbee with one hand.