Translation of "Fotoğrafik" in English

O bir fotoğrafik hafızaya sahip.

She has a photographic memory.

Onun fotoğrafik bir hafızası var.

He has a photographic memory.

Tom fotoğrafik bir hafızaya sahip.

Tom has a photographic memory.

Kitaplığın orada duran adamın fotoğrafik hafızası var.

The man standing over there next to the bookcase has a photographic memory.

Kucağında çocukla oturan şu kadının fotoğrafik hafızası var.

That woman who has a child on her knee has a photographic memory.

Tom'un fotoğrafik bir belleği var ama asla onu geliştirmedi.

Tom has a photographic memory but never developed it.

Kapının yanındaki o adamla odanın diğer tarafındaki pencerenin yanında duran o kadının fotoğrafik hafızası var.

That man standing near the door and that woman on the opposite side of the room next to the window have photographic memories.