Translation of "Endişeler" in English

Endişeler onu hızla yaşlandırdı.

Worries aged him rapidly.

Bazı bariz endişeler var.

There are some obvious concerns.

Sanırım onlar geçerli endişeler.

I think those are valid concerns.

- Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındı.
- Endişeler ve üzüntüler onun aklında yaygındılar.

Cares and worries were pervasive in her mind.

Pas demiri yer; endişeler insanı yer.

Rust eats iron; worries eat man.

Gelecekle ilgili endişeler yüzünden ikisi de çocuk istemiyorlar.

Due to worries about the future, both of them do not want children.

Küçük zihinlerin küçük endişeleri vardır, büyük zihinlerin endişeler için vakti yoktur.

Little minds have little worries, big minds have no time for worries.

Tamam, şimdilik ani endişeler duymak için erken ama eğer bir dükkana sahipseniz

OK, it is still too soon to have immediate concerns... but if you own a store or you