Translation of "Duyabilirsin" in English

Sinek uçsa duyabilirsin.

You could hear a pin drop.

Bir şey duyabilirsin.

You might hear something.

Yardıma ihtiyaç duyabilirsin.

You may need assistance.

Borudan suyun damladığını duyabilirsin.

You can hear the water dripping from the pipe.

Sen her şeyi duyabilirsin.

You can hear everything.

Hayvanların çayırlarda inlediklerini duyabilirsin.

You can hear animals yammer in the meadows.

Istersin çünkü odadaki haberleri duyabilirsin.

so you could hear the information that was in the room.

Sen profesyonel yardıma ihtiyaç duyabilirsin.

You might need professional help.

Her sabah onun şarkı söyleyişini duyabilirsin.

You can hear her singing every morning.

Bu otel odasında denizin sesini duyabilirsin.

You can hear the sound of the sea in this hotel room.

Bir kayalığın tepesinden bağırırsan sesinin yankısını duyabilirsin.

- If you shout from the top of a cliff, you can hear the echo of your voice.
- If you shout from the top of a cliff, you can hear your voice echo.