Translation of "Profesyonel" in German

0.006 sec.

Examples of using "Profesyonel" in a sentence and their german translations:

- Onlar profesyonel oyuncu oldu.
- Profesyonel futbolcu oldular.

- Sie wurden professionelle Fußballspieler.
- Sie wurden professionelle Fußballer.

Onlar profesyonel katillerdi.

Das waren Berufsmörder.

Profesyonel bir fotoğrafçıyım.

Ich bin von Beruf Fotograf.

Tom profesyonel futbolcu.

Tom ist Profifußballer.

- Tom profesyonel bir dansçıdır.
- Tom profesyonel bir dansçı.

Tom ist professioneller Tänzer.

Ilk profesyonel seçmeme katıldım.

bekam ich mein erstes professionelles Vorsprechen.

Mary profesyonel bir dansçıdır.

Maria ist professionelle Tänzerin.

O bir profesyonel fotoğrafçı.

Er ist Berufsfotograf.

O profesyonel bir fotoğrafçıdır.

Sie ist Berufsfotografin.

Ben profesyonel bir fotoğrafçıyım.

Ich bin von Beruf Fotograf.

Tom profesyonel bir güreşçidir.

- Tom ist ein Profi-Catcher.
- Tom ist professioneller Schauringkämpfer.

Tom profesyonel güreşi sever.

Tom liebt den professionellen Schauringkampf.

Tom bir profesyonel katil.

Tom ist ein Auftragsmörder.

Mary profesyonel bir sörfçüdür.

Maria ist professionelle Wellenreiterin.

Onun oyunculuğu profesyonel düzeydedir.

- Sie spielt auf Profiniveau.
- Sie spielt auf professionellem Niveau.

Tom profesyonel bir sihirbazdır.

Tom ist ein professioneller Zauberkünstler.

Sektörlerindeki ya da profesyonel alanlarındaki

dass innovative Durchbrüche und außergewöhnliche Ergebnisse passieren,

Tom bir profesyonel beyzbol oyuncusu.

- Tom ist professioneller Baseballspieler.
- Tom ist berufsmäßiger Baseballspieler.
- Tom ist Profibaseballspieler.

Tom bir profesyonel hokey oyuncusudur.

Tom ist ein Profi-Hockeyspieler.

Tom tanıdığım tek profesyonel müzisyendir.

Tom ist der einzige Berufsmusiker, den ich kenne.

Tom ve Mary profesyonel müzisyenler

Tom und Maria sind Berufsmusiker.

Tom profesyonel bir basketbol oyuncusu.

Tom ist professioneller Basketballspieler.

Oğlum profesyonel bir golfçü olmak istiyor.

Mein Sohn möchte Golfprofi werden.

Tom bir profesyonel gibi beyzbol oynar.

Tom spielt Baseball wie ein Profi.

Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.

Profiradsportler rasieren sich gewöhnlich die Beine.

Deneyiminiz profesyonel başarı yolunuz için uygundur.

Deine Erfahrungen ebnen dir deinen beruflichen Erfolgsweg.

Türkiye'de profesyonel bir beyzbol ligi yok.

In der Türkei gibt es keine professionelle Baseball-Liga.

Bunlar standartlar, sektör veya profesyonel alandaki normlar.

Das sind die Standards und Normen der Branche oder des Berufsfeldes.

Filmdeki Hintli kız profesyonel bir oyuncu değil.

Das indische Mädchen in dem Film ist keine professionelle Schauspielerin.

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

Ich beauftragte einen Fachmann mit der Reparatur des Ofens.

Biri Tom'un profesyonel bir suçlu olduğunu söyleyebilir.

Tom ist, kann man sagen, Berufsverbrecher.

Ben hep profesyonel bir basketbol oyuncusu olmak istedim.

Ich wollte schon immer ein professioneller Basketballspieler werden.

Yani aslına bakarsanız profesyonel eğitim böyle olamaz mı acaba?

Mit anderen Worten, kann Berufsausbildung nicht so sein?

Avukatın müthiş profesyonel yeteneği sayesinde çok sayıda müvekkili var.

Wegen seines großen beruflichen Geschicks hat der Anwalt eine große Klientel.

Tom, kazadan beri profesyonel bir dansçı olma umudundan vazgeçti.

Seit dem Unfall hat Tom die Hoffnung aufgegeben, ein Profitänzer zu werden.

Kazadan önce, Tom profesyonel bir tenis oyuncusu olmayı umuyordu.

Vor dem Unfall hatte Tom gehofft, professioneller Tennisspieler zu werden.

Öyle ki bu adeta kişisel ve profesyonel kimliğim hâline geldi,

Das geht so weit, dass es Teil meiner persönlichen und beruflichen Identität ist

Bir genç kız olarak, Mary profesyonel bir tenis oyuncusu olmak istiyordu.

Als kleines Mädchen wollte Maria eine professionelle Tennisspielerin werden.

Profesyonel bir banjo oyuncusu olmak için pratik yapmaya binlerce saat harcamalısın.

Um ein professioneller Banjospieler zu werden, muss man Tausende Stunden mit Üben verbringen.

Programı yüklemekle profesyonel bir toplantı başlatmak arasında bir kaç dakikalık süre var

Einige Minuten zwischen der Installation des Programms und dem Start eines professionellen Meetings