Translation of "Arabayı" in Polish

0.012 sec.

Examples of using "Arabayı" in a sentence and their polish translations:

Arabayı çalıştır.

Zapal samochód.

Arabayı durdur.

Zatrzymaj samochód.

Arabayı durdurdum.

Zatrzymałem samochód.

- Bu arabayı kullanabilirsin.
- Bu arabayı kullanmakta özgürsün.

Możesz śmiało skorzystać z tego auta.

Tom arabayı sürdü.

Tom prowadził samochód.

O, arabayı tasarladı.

On zaprojektował samochód.

Arabayı yıkamanı istiyorum.

Chcę, żebyś umył samochód.

Tom arabayı yıkıyor.

- Tom myje samochód.
- Tom myje auto.

Bu arabayı kullanabilirsin.

Możesz użyć tego samochodu.

Nöbetleşe arabayı sürdük.

Zmienialiśmy się podczas jazdy.

Arabayı tamir edeyim.

- Pozwól, że ja naprawię samochód.
- Pozwól, że ja naprawię przełącznik.

Bu arabayı seviyorum.

Uwielbiam ten samochód.

Tom arabayı yıkadı.

Tom umył samochód.

Arabayı yıkadın mı?

Umyłeś już samochód?

Arabayı tamir edecektim.

Zamierzałem przygotować samochód.

Arabayı burada durdur.

Zatrzymaj tutaj samochód.

Arabayı garajda bıraktım.

Zostawiłam samochód w garażu.

Arabayı dikkatli sürmek önemlidir.

Ważne jest, by jeździć ostrożnie.

Babam arabayı tamir etti.

Tato naprawił auto.

Bu arabayı tanıdığımı düşündüm.

Myślałem, że rozpoznaję ten samochód.

Tom'un arabayı yıkamasını istiyorum.

Chcę aby Tom umył samochód.

Babam bana arabayı yıkattı.

Mój ojciec kazał mi umyć samochód

Tom arabayı park ediyor.

Tom parkuje samochód.

Arabayı %10 indirimli aldım.

Kupiłem ten samochód po 10-procentowej zniżce.

Yeni arabayı eskisiyle karşılaştırdılar.

Oni porównywali nowy samochód ze starym.

- Kiralamadan önce arabayı görmek isterim.
- Kiralamadan önce arabayı görmek istiyorum.

Chciałbym zobaczyć ten samochód zanim go wynajmę.

Almadan önce arabayı iyice incelemelisin.

Powinieneś sprawdzić samochód zanim go kupisz.

Fakir olmasam o arabayı alırım.

Gdybym nie był biedny, kupiłbym ten samochód.

O, arabayı lamba direğine çarptı.

Wjechał autem w latarnię.

Baba bana arabayı yıkamamı söyledi.

Ojciec kazał mi umyć samochód.

O arabayı satın alacak mısın?

Zamierzasz kupić to auto?

Tom'un o arabayı alacağını düşündüm.

Myślałem, że Tom kupi ten samochód.

Ben şu arabayı satın aldım.

- Kupiłem tamten samochód.
- Kupiłem tamto auto.

Aldığın arabayı iade ettin mi?

Zwróciłeś samochód, który kupiłeś?

Arabayı bu caddeye park etmemelisiniz.

Nie wolno parkować na tej ulicy.

Biz arabayı 12,000 dolara aldık.

Kupiliśmy samochód za 12 000$

Bir arabayı nasıl süreceğini sana öğreteceğim.

Nauczę cię prowadzić samochód.

O bir arabayı nasıl süreceğini öğreniyor.

On uczy się prowadzić samochód.

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım.

Kupię ten samochód tylko, gdy najpierw naprawią hamulce.

Arabayı tamir ederek üç saat geçirdim.

Spędziłem trzy godziny, naprawiając samochód.

Bu arabayı 12.000'e satın aldık.

Kupiliśmy to auto za 12.000

Tom karısı hoşlandığı için o arabayı aldı.

Tom kupił to auto, bo spodobało się jego żonie.

O arabayı eve süremeyecek kadar çok sarhoştu.

Był zbyt pijany, by jechać do domu.

O, arabayı yıkamada ona yardım etmeye hazırdı.

Była gotowa pomóc mu przy myciu samochodu.

Keşke o arabayı satın alacak yeterli param olsa.

Chciałbym mieć wystarczająco dużo pieniędzy by móc kupić samochód.

Arabayı ne zaman yıkayacaksın?- Sanırım bu hafta içerisinde.

Kiedy umyjesz swój samochód? - Myślę, że w przeciągu tego tygodnia.

Onu satın almadan önce arabayı denemek ister misiniz?

Czy chciałby pan wypróbować samochód przed jego zakupem?

Tom'un dün baktığı o arabayı satın almayacağından oldukça eminim.

Jestem pewny, że Tom nie kupi tego auta, które wczoraj oglądał.

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

Naprawdę chcesz kupić ten stary samochód?