Translation of "Hayali" in English

0.013 sec.

Examples of using "Hayali" in a sentence and their english translations:

Onun hayali gerçekleşmiştir.

- His dream has become a reality.
- His dream has come true.

Onun hayali bitti.

Her dream is over.

Ejderhalar hayali hayvanlardır.

Dragons are imaginary animals.

Hayali, İsviçre'ye gitmek.

His dream is going to Switzerland.

Hayali şeyleri durdurun.

Stop imagining things.

O sadece hayali.

It's just imaginary.

Ejderhalar hayali yaratıklardır.

Dragons are imaginary creatures.

Hayali dağlarda yaşamak.

His dream is to live in the mountains.

Fakat hayali bu değildi

but that was not his dream

Maalesef, onun hayali gerçekleşmedi.

Sadly, his dream didn't come true.

Onun hayali Dünyayı gezmektir.

Her dream is to travel around the world.

Hayali Amerika'da kimya okumak.

His dream is to study chemistry in the US.

Hayali sonunda gerçek oldu.

His dream has finally come true.

Onun hayali gerçek oldu.

His dream came true.

Dünün hayali bugünün umududur.

The dream of yesterday is the hope of today.

Tom'un hayali gerçek oluyor.

Tom's dream is coming true.

Ejderha hayali bir yaratıktır.

The dragon is an imaginary creature.

Tom'un hayali dağlarda yaşamaktır.

Tom's dream is to live in the mountains.

Onların bir hayali var.

They have a dream.

Hayali gerçekten ayıramıyor musun?

Can't you divorce fantasy from reality?

Bir insanoğlunun hayali gerçekleşir.

A dream of mankind becomes reality.

Tom'un hayali astronot olmak.

Tom's dream is to be an astronaut.

Onun hayali Paris'i ziyaret etmek.

Her dream is visiting Paris.

Onun hayali bir hemşire olmaktı.

Her dream is to become a nurse.

Mutluydu çünkü hayali gerçek olmuştu.

She was happy because her dream had come true.

Tom'un hayali bir öğretmen olmak.

Tom's dream is to be a schoolteacher.

Tom Mary'ye hayali arkadaşından bahsetti.

Tom told Mary about his imaginary friend.

Bir ejderha hayali bir yaratıktır.

A dragon is a creature of fancy.

Kızımın hayali bir arkadaşı var.

My daughter has a make-believe friend.

Hayali bir iş gibi görünüyordu.

It sounded like a dream job.

Küçük çocuğun bir hayali var.

The little boy has a dream.

O mutluydu çünkü hayali gerçekleşti.

She was happy because her dream came true.

Tom'un güzel bir hayali var.

Tom has a good imagination.

Çocukların bazen hayali arkadaşları vardır.

Children sometimes have imaginary friends.

Tom'un hayali bir arkadaşı var.

Tom has an imaginary friend.

Mary'nin hayali bir arkadaşı var.

Mary has an imaginary friend.

Onun hayali bir gün gerçekleşecek.

- Her dream will one day come true.
- His dream will one day come true.

Tom'un bir sürü hayali var.

Tom has a lot of imagination.

Nihayet doktor olma hayali gerçekleşti.

At last, her dream to be a doctor came true.

Onun hayali Paris'i ziyaret etmektir.

Her dream is to visit Paris.

Tom'un hayali sonunda gerçek oldu.

Tom's dream eventually came true.

O bir çocukluk hayali gibidir.

It's like a childhood dream.

Santrifüj kuvveti hayali bir kuvvettir.

Centrifugal force is a fictitious force.

Tom'un hayali bir şampiyonluk kazanmaktır.

Tom's dream is to win a championship.

Sami'nin hayali bir arkadaşı vardı.

Sami had an imaginary friend.

Hayali yurt dışında üniversite okumak.

His dream is to go to a university abroad.

Herkesin bir hayali var ya hani

everybody has a dream

Onun hayali akıcı şekilde Fransızca konuşabilmekti.

Her dream was to be able to speak French fluently.

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

Reality and fantasy are hard to distinguish.

Tom'un hayali Fransızcayı akıcı şekilde konuşabilmekti.

Tom's dream was to be able to speak French fluently.

Onun hayali bir uzay mühendisi olmaktır.

His dream is to become an aerospace engineer.

Tom'un hayali İngiltere'de bir üniversiteye gitmek.

Tom's dream is to go to a university in England.

Sami'nin hayali Amazon ormanlarını ziyaret etmekti.

Sami's dream was to visit the Amazon forest.

Umudu gördüm, o neşeyi, o hayali gördüm.

I saw hope, that joy, that imagination.

Bir üniversite profesörü olmak onun hayali oldu.

It has been her dream to be a university professor.

Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.

Sometimes reality and fantasy are hard to distinguish.

Dünya savaşı hayali, doğrusal bir dinle ilişkilendirilebilir.

The dream of world war may be linked to a linear religion.

Onun hayali eş zamanlı bir çevirmen olmak.

Her dream is to become a simultaneous interpreter.

Onun hayali bir uzay havacılık mühendisi olmaktır.

His dream is to become a space aviation engineer.

Hayali gitar becerilerini mükemmelleştirmek için saatler harcadı.

He spent hours perfecting his air guitar skills.

Bu insan da bu hayali yaşayan bir insandı.

This person was also living that dream.

Mary'nin yurt dışına gitme hayali sonunda gerçek oldu.

Mary's dream of going abroad finally became a reality.

Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.

Tom's dream is to live in a small town in the south of France.

Onun okula çıplak gelmek hakkında bir hayali vardı.

He had a dream about coming naked to school.

Tom'un hayali Mary ile dünya çapında rahat etmek.

Tom's dream is to travel around the world with Mary.

Onun en büyük hayali bir yerli gibi konuşabilmek.

His biggest dream is being able to speak like a native speaker.

Ekvator dünyayı iki eşit parçaya bölen hayali bir çizgidir.

The equator is an imaginary line which divides the globe into two equal parts.

Jane'nin hayali kendine yaşlı ve zengin bir sevgili bulmaktı.

Jane's dream was to find herself a sugar daddy.

- Noel Babanın hayali olduğuna inanmıyorum.
- Noel Baba'nın uydurulmuş olduğuna inanmıyorum.

- I don't believe that Santa Claus is imaginary.
- I don't believe Santa Claus is imaginary.

Hadi, hayali bir karakterin ne sıklıkta giysileri değiştirmesi gerektiğini düşünüyorsun?

Come on, how often do you think a fictitious character needs to change clothes?

Kitaplar sizi hem gerçek hem de hayali uzak memleketlere götürebilir.

Books can transport you to faraway lands, both real and imagined.

Her annenin hayali oğlunun bir doktor ya da bir avukat olmasıdır.

Every mother's dream is for her son to be a doctor or a lawyer.

Dünya 23,5 derecelik açıyla hareket ettirildiğinde hayali bir eksen üzerinde döner.

The Earth rotates on an imaginary axis which is tilted at a 23.5 degree angle.

Kitlesel imha hayali kuran insanlar, toplumun faydalı bir şey üretmemiş olduğunu düşünüyor.

People who dream of mass destruction think that society hasn't constructed anything worthwhile.

- Ejderhalar hayali yaratıklardır.
- Ejderha mitolojik bir yaratıktır.
- Ejderler efsanevi yaratıklardır.
- Ejderha bir masal canavarıdır.

Dragons are fictional creatures.

Hayali her zaman bir kır evi sahibi olmak olan arkadaşım, küçük bir köyde güzel bir ev satın aldı.

My friend, whose dream had always been to own a country home, has just bought a nice house in a small village.