Translation of "Durduramaz" in English

Tom durduramaz.

Tom can't stop.

- Tom'u durduramaz mısın?
- Tom'u durduramaz mısınız?

Can't you stop Tom?

- Kimse bizi durduramaz.
- Hiç kimse bizi durduramaz

- Nobody can stop us.
- No one can stop us.

Kimse beni durduramaz.

- Nobody can stop me!
- No one will stop me.
- Nobody can stop me.

O onu durduramaz.

- He cannot stop it.
- He cannot stop her.
- He can't stop it.
- He can't stop her.

Onlar onu durduramaz.

- They cannot stop it.
- They can't stop it.

Onlar bizi durduramaz.

- They cannot stop us.
- They can't stop us.

O bizi durduramaz.

- He cannot stop us.
- He can't stop us.

Onlar beni durduramaz.

- They cannot stop me.
- They can't stop me.

O beni durduramaz.

- He cannot stop me.
- She cannot stop me.
- He can't stop me.

Tom, Mary'yi durduramaz.

Tom can't get Mary to stop.

O onları durduramaz.

- She cannot stop them.
- He can't stop them.
- She can't stop them.

O, beni durduramaz.

- He cannot stop me.
- He can't stop me.

Beni kimse durduramaz.

Nobody is going to stop me.

Tom onu durduramaz.

Tom can't stop it.

Onu kimse durduramaz.

No one can stop him.

Tom'u durduramaz mısın?

- Can't you get Tom to stop?
- Can't you stop Tom?

Tom beni durduramaz.

Tom can't stop me.

Kimse Tom'u durduramaz.

- Nobody can stop Tom.
- No one can stop Tom.

Onları durduramaz mısın?

Can't you stop them?

Onu durduramaz mısın?

Can't you stop him?

Kimse seni durduramaz?

- Nobody can stop you.
- No one can stop you.

Kimse onları durduramaz.

Nobody can stop them.

Kimse onu durduramaz.

Nobody can stop him.

Onları durduramaz mıyız?

Can't we get them to stop?

Tom bizi durduramaz.

Tom can't stop us.

Polis bunu durduramaz.

The police can't stop this.

Maria, tweetlemeyi durduramaz.

Maria can't stop tweeting.

Hiç kimse beni durduramaz!

- Nobody can stop me!
- Nobody can stop me.

Hiçbir şey seni durduramaz.

Nothing can stop you.

Hiçbir şey onu durduramaz.

Nothing can stop him.

Hiçbir şey beni durduramaz.

Nothing can stop me.

Hiçbir şey bizi durduramaz.

Nothing can stop you.

Hiç kimse beni durduramaz.

- Nobody can stop it.
- No one can stop it.

Hiç kimse Tom'u durduramaz.

Nobody can stop Tom.

Artık tartışmayı durduramaz mıyız?

Can't we stop fighting now?

Şimdi bizi kimse durduramaz.

Nobody can stop us now.

Tom'un ağlamasını durduramaz mısın?

Can't you stop Tom from crying?

Hiçbir şey onları durduramaz.

Nothing can stop them.

Tom çikolata yemeyi durduramaz.

Tom can't stop eating chocolate.

Tom alkol almayı durduramaz.

Tom cannot stop drinking alcohol.

Tom beni onu yapmaktan durduramaz.

Tom can't stop me from doing that.

Artık hiç kimse bizi durduramaz.

No one can stop us now.

Artık hiç kimse beni durduramaz.

No one can stop me now.

Tom Mary'yi onu yapmaktan durduramaz.

Tom can't stop Mary from doing that.

Tom'la konuşmamı hiç kimse durduramaz.

Nobody can stop me from talking to Tom.

Artık bizi hiçbir şey durduramaz.

Nothing can stop us now.

Hiç kimse John'ı cümle eklemekten durduramaz.

Nobody will be able to stop Dan from adding sentences.

- Leyla şimdi durduramaz.
- Leyla şimdi duramaz.

Layla can't stop now.

Ben oraya gidiyorum. Hiç kimse beni durduramaz.

I'm going there. No one can stop me.

Hiç kimse benim Marika ile konuşmamı durduramaz.

Nobody can stop me from talking to Marika.

Bir şey kesin: Hiç kimse beni durduramaz!

One thing's for sure: nobody can stop me!

Fadıl'ın, kanlı planını uygulamasını hiçbir şey durduramaz.

Nothing can stop Fadil from executing his murderous plan.

İnsanlar kolayca sevmeye başlayabilir ama çok kolayca durduramaz.

- A man has free choice to begin love, but not to end it.
- People can begin to love when they choose, but they have no choice when it comes to ending love.
- People can choose to start loving, but can't choose to stop.
- People can easily start loving, but not so easily stop.

Bu cümleyi Tatoeba'ya ekliyorum ve kimse beni durduramaz!

I'm putting this sentence on Tatoeba and nobody can stop me!

O gider ve sınıfın dışında oturur ama gülmeyi durduramaz.

He goes and sits outside the class but he can't stop laughing.

- Şu an olanları kimse durduramaz.
- Şu an yaşananlara hiç kimse mani olamaz.

- Nobody can stop what is happening now.
- Nobody can stop what's happening now.

Öğrenmeye isteğin yoksa kimse yardım edemez sana, öğrenmeye azmin varsa kimse durduramaz seni.

If you are not willing to learn, no one can help you. If you are determined to learn, no one can stop you.

Nasıl hissetmen gerektiğini biliyorum, Tom, hiç kimse seni yapman gereken şeyi yapmaktan durduramaz.

I know how you must feel, Tom, no one can stop you from doing what you know you must do.

Kahkaha bir cam sileceği gibidir. Yağmuru durduramaz, ancak seni ileri doğru hareket ettirir.

Laughter is like a windshield wiper. It can't stop the rain, but it lets you move ahead.

- Tom'u durdurabilene aşk olsun.
- Tom'u hiçbir şey durduramaz.
- Tom'u durdurmanın imkânı yok.
- Tom dur durak bilmiyor.

There's no stopping Tom.